BİR ALEMSİN SANAL ALEM! (Ya Da Kripto Para Dünyasına Yolculuk)

Ali Sezer (Tüm Yazıları)

Ali Sezer
Muhasebat Başkontrolörü

“Hani benim sevincim nerde?
Bilyelerim, topacım.
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim,
Çaldılar çocukluğumu habersiz.”
Yusuf HAYALOĞLU

1. Giriş

Tarihte çağlar, tarih öncesi ve sonrası olarak ikili ayrıma tutulduktan sonra kendi içinde de dönemlere ayrılarak incelenir. İlkçağ, ortaçağ derken, tarihçilere göre 1789 Fransız Devrimi ile birlikte artık “Yakınçağ”ı yaşıyoruz. İçinde yaşadığımız çağa, özellikle son yüzyılda damgasını vuran teknolojik gelişmeler ışığında; Bilgisayar Çağı, İnternet Çağı, Teknoloji Çağı gibi isimler verilmekle birlikte bunların hepsini kapsayan “Bilgi Çağı” da denilmektedir.

Günümüzde bir çok alanda yaşanan teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan yenilikler baş döndürücü bir hızla ve peşi sıra hayatımıza girerken, daha birkaç yıl önce herhangi bir alandaki gelişimin artık sonu dediğimiz yenilikler, bir anda eskimektedir.

Teknolojik gelişmeler, yaşamın her alanında o kadar büyük ve çabuk olmuştur ki insan hayatı da ister istemez bu gelişmelerden nasibini almış, hemen her alanda büyük değişimler yaşanmıştır. İş, işlem ve ilişkiler zaman içinde bilgisayarlar aracılığı ile sanal aleme taşınmış, buna uzak kalan nesiller arasında büyük kırılmalar yaşanmıştır. Bir nesil bir önceki nesille iletişim kurmakta hayli zorlanır olmuştur.

Teknolojik gelişmeler sadece fizik, kimya, tıp, bilgisayar vb. alanlarda yenilik olarak kendini göstermekle kalmamış, üretim süreçlerini ve tüketim eğilim ve alanlarını tümden değiştirmiş, dolayısıyla toplumların sosyal yaşamına da yön vermiştir. Eğitimden sağlığa, hukuktan çevreye, ulaştırmadan savunma sanayine yaşamın hemen her alanında büyük değişimlere yol açmış, bir çok şey, bilgisayarlara ve internet ortamına taşınarak sanallaşmış, dijitalleşmiştir.

İletişim aracı olarak mektup, telgraf, teleks, telefon derken, özelikle akıllı cep telefonlarının (ki bunlara cep bilgisayarı dersek yanlış olmaz) gelişmesiyle “ucu yakılan mektup”lar tarih olmuş, “tellerine kuşlar mı konar” diye sorulan telgraf neredeyse unutulmuştur.

Çok uzak diyarlardan haber veren radyolar bir dönem çok popülerken, sesin yanında görüntünün de nakledilmesini sağlayan televizyon, “Zeki Müren de bizi görecek mi” kaygıları içinde evlerin başköşelerinde kendilerine yer bulmuştur.

Eskiler bilir, bir hastanede röntgen filmi çektirebilmek için; öncesinde ve sonrasında bir sürü prosedür ve zaman gerekirken, şimdi röntgen odasından çıkıp doktorun odasına gidinceye kadar, filminiz doktorun bilgisayar ekranına ışık hızında iniş yapıyor.

Kamu kurumlarınca yapılan hizmetlere yönelik kayıt ve tescillere ilişkin tutulan ve kimisi 101 yıl boyunca saklanması gereken belgeler, koca koca defterler, kütükler, kendilerine artık kurumların müzelerinde yer bulabilecek gibi gözüküyor.

Tebeşir ve kara tahta yerini okullarda akıllı tahtalara, kurslar yerlerini online eğitime büyük oranda bıraktı bile.

Rahmetli Yusuf Hayaloğlu’nun yukarıda bir dizesini aldığım şiirinde bahsettiği bilyeler ve topacı bilen çocuk kaldı mı? Şehirlerde yaşayan günümüz çocukları, bugüne kadar belki de hiç ağaca çıkmadı, ağaç dallarında gömleği yırtılmadı. Ama bu çocuklar yerinden kıpırdamadan ve saniyeler içinde ağaca çıkmak ne kelime, gezegenden gezegene uçmakta, başka galaksilerden gelen kötülere karşı akıl almaz silahlarla savaşmakta ve dünyamızı kurtarmaktadır.

Hediyeler bile içerik değiştirdi. Sevdikleriniz adına internette bir hasta, toplum veya dünya yararına yapacağınız bağışı ya da ilgi alanlarına göre seçebileceğiniz oyunları, online eğitim programlarını hediye olarak vermeniz mümkün.

Tarihin ilk çağlarına geri dönersek, insanlar arasında üretim ve tüketimin vazgeçilmez bir parçası olan “mübadele”, yıllar içinde kendisi de değişime konu olmuş, malın malla takasından, insanlarca değerli atfedilen değerli taş, madenlerle takasına, oradan değerli madenlerden yapılan paraya gelinmiş, sonunda halen kullanmakta olduğumuz ve aşağıda kısaca anlatacağımız bugünkü para ve ödeme sistemleri kurulmuştur.

Hayatın hemen her alanında büyük değişimler olur, eğitim, sağlık, iletişim hatta çocuk oyunları dijitalleşirken, ekonomik ilişkiler, üretim, tüketim ve tedarik

zincirlerinde ve özellikle finansal piyasalarda da değişimler yenilikler olması, ekonominin en büyük aktörü paranın da değişmesi, dijitalleşmesi kaçınılmazdı.

Hele bir de ABD’de 2008 yılında çıkan ve bir anda bütün dünyayı etkileyen ekonomik krizle birlikte dünyada dolara olan güvensizlik tavan yaptı. Zaten uzun süredir ABD’ye ve onun Dolar’ına karşı tepkiler vardı. İşte böyle bir ortamda kripto paralara, özelinde Bitcoin’e ilgi olağanüstü şekilde arttı. Kripto paralar bir anda 8-9 binleri bulan sayıda artarken, kripto para borsalarında işlemler 2 trilyon Dolar’a ulaştı. Arkasında hiçbir devlet ya da finansal otorite olmayan ve bu merkeziyetsizliği ile de övünen Bitcoin artık başroldeydi.

2. PARA KRİPTO PARAYA KARŞI

Yıllar önce, bir bilgisayar dergisinde dijital para üzerine bir yazı gördüğümde bir iktisat mezunu olarak dikkat kesilmiş, üstünkörü bir okuma sonucunda “Eski köye yeni icat çıkarmasınlar. Bunlar teknoloji bilir ekonomiden ne anlar, kaydi para diye bir olgu zaten var” deyip gülüp geçmiştim.

Artık tüm bankacılık işlemleri için bilgisayar ve internet kullanıldığını, kayıtların da haliyle bilgisayarlarda ve özellikle merkezi bir veri tabanında tutulduğunu bildiğim için dijital parayı kaydi para gibi algılamıştım.

Aslında dijital paranın uzun yıllardır kullanıldığını söylesek abartmış olmayız. Örneğin, banka ve kredi kartlarıyla, kredi kartlarının bir türevi olan sanal kartlarla veya internet üzerinden yapılan alışveriş ve ödemelerde fiziki banknot yerine dijital paraları (biz ne olduğunun tam farkına varmasak ta) kullanıyorduk. Kredi kartı ya da online bankacılık yoluyla yapılan işlemler, bankalar arasında fiziki anlamda para transferi olmadan dijital paralarla yapılır. Çünkü söz konusu işlemler sonucunda banka ya da finansal kuruluşların sistemlerinde sadece rakamsal değişiklikler olmaktadır.

Ancak, her ne kadar, konuşma dilinde aynı anlamda kullanılsa da, dijital para ile kripto para aynı değildir. Dijital para tanımının kripto paraları da kapsayan daha geniş bir kavram olduğunu söylemek gerekir.

Yazının konusu, teknolojik para, sanal para, dijital para veya kripto para olarak nitelendirilen tanımında bile tam uzlaşılamayan günümüzün en popüler olgusu bitcoin ve benzerleri. Yani kripto paralar. Arkasında yatan teknolojinin sadece bilgi işlem/bilgisayar teknolojisinden ibaret olmadığı, teknolojik bir kavram olmakla birlikte, finanstan, yatırıma, hukuktan inanç sistemine, vergilemeden egemenliğe kadar birçok kavramla içiçe geçtiği bir olguyla karşı karşıyayız.

Bu yüzden bu yeni türeyen sanal paraların ne olduğunu anlayabilmek için arkasındaki temel yapı ve teknolojinin ne olduğu konusunda insanlara bir fikir vermek, bu konuda yazılanları daha iyi anlayabilmelerini sağlamak amacıyla temel kavramlar, tanımlar ve bunlar arasındaki ilişkilerden kısaca bahsetmek gerekmektedir.

Çünkü bir konuyu tam kavrayabilmek için önce o konu ile ilgili tanımları, kavramları bilmek gerekir ve bu ise bunlar arasındaki ilişkileri anlayabilmeyi ve sonunda konuya hakimiyeti getirir.

Öncelikle adı ister sanal, ister dijital, isterse kripto para olsun, sonucunda bir paradan bahsediyorsak önce para hakkında bilgi vermenin doğru olacağı kanaatindeyim.

Ekonomiye giriş ders kitaplarında uzun uzun anlatılan para konusunu kısaca özetleyerek işe başlayalım.

3. PARA NEDİR?

Para, “bir devlet tarafından bastırılan, ülke içerisinde ödeme aracı olarak kullanılan, mal ve hizmetlerin değişimini mümkün kılan ve üzerinde değeri yazılı durumdaki kâğıt yahut metal nesne” olarak tanımlanabilir.

Bir paranın, belli özelliklere sahip olması ve belli fonksiyonları yerine getirmesi beklenir. Bir parada olması gereken belli başlı özellikler:

– Dayanıklı olması– Standart olması-Herkesçe kabul edilmesi
– Bölünebilir olması– Taşınabilir olması-Kolay taklit edilememesi

Paranın bu özellikleri yanında şu fonksiyonları da yerine getirmesi istenir:

  • Hesap Birimi: Mal ve hizmetlerin fiyatlarının belirlenmesinde, borçların değerlerinin belirlenmesinde, muhasebe işlemlerinde hesap birimi olarak kullanılır.
  • Değişim Aracı: Mal ve hizmetlerin alım ve satımında kullanılır.
  • Değer Saklama Aracı: Para, tasarruf amaçlı olarak da kullanılabilir.

Paranın bu temel fonksiyonlarından başka modern işlevlerinin olduğu da

kabul edilir:

  • İktisadi Faaliyetleri Değiştirme: Para mübadele aracı olarak kullanılacağı için, üretimi teşvik etme ve yatırımları finanse etme gibi özelliği ile yatırımlar ve üretimi artırıcı etki yapar.
  • Gelirleri Yeniden Dağıtma: Enflasyonist dönemlerde sabit gelir sahiplerinin satın alma gücü azalır, borç alanların borçlarının değeri de azalır.
  • Nüfuz Sağlama Aracı Olması: Paranın sosyal yaşam üzerindeki

etkisini göstermektedir.

Ekonomide bütün mal ve hizmetlerin değeri para ile ifade edilir. Ekonomide bütün hesaplar para ile yapıldığından, bir mal veya hizmetin değerini gösteren fiyatın belirlenmesini de para sağlamış olur. Paranın değerini kolay kaybetmemesi, taşınabilir ve saklanabilir olması hesap birimi olmasını sağladığı kadar, bir tasarruf aracı olarak tercih edilmesi için de gereklidir.

3.1. Para Çeşitleri

Para sözcüğüyle çoğunlukla madeni para ve banknotlar kastedilmektedir. Bununla birlikte günümüz ekonomilerinde, kredi kartları ve vadesiz mevduatlar da para tanımı içinde sayılmaktadır. Devlet tahvili ve vadeli mevduat gibi çeşitli değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilmektedir.

Mal Para: Altın, gümüş ve diğer madenlerden basılır. Sadece mübadele aracı olarak kullanılan ilk para olan mal paranın içerdiği madenin değeri, temsil ettiği satın alma gücüne eşit olduğu için bu paralara mal para denir.

Temsili Paralar: Gerektiğinde altın ve gümüş gibi değerli madenlere çevrilebilen ödeme araçlarıdır.

Altın ve Gümüş Sertifikalar: Bankalar veya bankerler tarafından verilen ve gerektiğinde tamamı altın ve gümüşe çevrilebilen sertifikalardır.

Banknot: Tamamının değerli maden karşılığı olmayan ancak istenildiğinde altın veya gümüşe çevrilebilme garantisi olan ve bankalar tarafından verilen paradır. “Bank ve Note” kelimelerinden türeyen ve Banka notu anlamına gelen banknotlar, açıktan satın alma gücü oluşturur.

Kâğıt Para (İtibari Para): Altın ve gümüş karşılığı olmayan, kanundan aldığı yetki ve güçle dolaşım aracı olarak kullanılan paradır. Dünyadaki tüm ülkelerde insanlar, ürün ve hizmet satın almak, yatırım yapmak ve tasarruf için itibari parayı kullanır. İtibari para, ulusal paranın değerini oluşturmada altın standart ve diğer emtia temelli sistemin yerine geçmiştir.

Kaydi Para (Banka Parası, Mevduat Parası): En basit haliyle, ödeme işlemlerinde kullanılan banka mevduatı olarak tanımlanabilir. Kişiler paralarını vadesiz mevduat hesaplarına yatırarak, ödemelerini çekle, kredi kartıyla ya da EFT ve havale yoluyla yapmaktadırlar. Kaydi para denmesinin sebebi, satın

alma gücü transferlerinin, paranın fiziki dolaşımı olmadan kayıtlara işlenmek suretiyle yapılmasındandır.

3.2. Para Arzı

Bir ekonomide dolaşımda mevcut olan para miktarına para arzı denir. Merkez bankasının dolaşıma çıkardığı paraya ise emisyon denir. Para, en dar tanımıyla, merkez bankası tarafından basılan kağıt para (banknot) ile darphane tarafından basılan ufak madeni parayı kapsar.

Günümüz dünyasında para arzı tanımı genişlemiştir ve emisyon dışında, vadesiz mevduatlar, arzu edildiğinde paraya çevrilmesi mümkün olan vadeli banka mevduatları, devlet tahvilleri, bankaların yatırım fonları vb. para benzerleri de para tanımına dahil edilebilmektedir.

Para, kıymetini esas itibarıyla kendisine kanuni bir ödeme kabiliyeti tanınmasından ve sınırlı miktarda bulunmasından almaktadır. Tedavüle para çıkarma yetkisi devletin elindedir. Az emek ve masrafla çıkartabildiği için, para miktarını mübadele ihtiyacına göre ayarlamak mümkündür. İhtiyaçtan fazla para tedavüle sürülürse ne olur? Özellikle hükümetler bütçe açıklarını kapatmak amacıyla ekonominin gereksiniminden fazla parayı tedavüle koyarsa, bu durum paranın kıymetinin düşmesine dolayısıyla fiyatların artmasına yol açar. Bu durumun süreklilik arz etmesinin kaçınılmaz sonucu ise enflasyondur.

3.3. Ödeme Sistemleri

Paranın çeşitleri ve fonksiyonlarından sonra ödeme sistemlerinden kısa da olsa bahsetmeden geçmeyelim. Teknolojik gelişmeler, artan internet kullanımı ile üretici ve tüketicilere yeni alım-satım olanakları sunmuş, yeni ödeme sistemleri kullanılmaya başlanmıştır.

İnternet üzerinden ticari işlem yapan alıcı ve satıcıların güvenli ve kolay bir biçimde para transferi yapmalarını sağlayacak araçların oluşturulmasıyla banka kartları, kredi kartları, sanal kart ve mobil uygulamalar kullanarak ödeme yapmak mümkün hale gelmiştir.

Ödeme sistemleri, deyince para veya para otoriteleri ya da mali kuruluşlarca sunulan parasal yükümlülükler ile bu yükümlülüklerin sahipliğinin kullanıcılar arasında transferine, kayıt altına alınmasına ve bu hususlarda iletişimin sağlanmasına yarayan sistemler, araçlar ve prosedürler akla gelmektedir.

6493 sayılı Kanuna göre ödeme sistemi, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer  emirlerinden  kaynaklanan  fon  aktarımlarının  gerçekleştirilmesini

sağlamak amacıyla yapılan takas ve mutabakat işlemleri için gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları olan yapı olarak tanımlanmıştır.

Mutabakat sistemi ise, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer emirlerinden kaynaklanan menkul kıymet aktarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan takas ve mutabakat işlemleri için gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları olan yapı olarak tanımlanmıştır. Bunu devlet, bankalar ve yetkilendirilmiş finansal kuruluşlar sağlar.

Dünyada ve ülkemizde, Western Union, BKM Express, PayPal, PayU, İpara gibi ödeme platformları son derece yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ödeme sistemleri de sonuçta bir banka varlığına ve banka kartlarına gerek duymaktadır.

TCMB tarafından işletilen Elektronik Fon Transfer (EFT) sistemi ve Elektronik Menkul Kıymet Transfer (EMKT) sistemi ile İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank), Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM)’ni ülkemizdeki ödeme sistemlerine örnek olarak verdiğimizde konu biraz daha anlaşılır diye düşünüyorum.

Ülkemizde, ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin düzenleme ve gözetim yetkisi, ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı faaliyetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu otorite TCMB’dir. 6493 sayılı Kanun kapsamında ödeme hizmeti sağlayıcılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankalar
  • Ödeme kuruluşları
  • Elektronik para kuruluşları
  • Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi

TCMB verilerine göre ülkemizde faaliyet gösteren 27 ödeme kuruluşu bulunmaktadır. TCMB’nin web sitesinden bunların listesine ulaşılabilir.1

Kripto para sistemi, aynı kullanım alanlarına hizmet ediyor gibi görünseler de gerek TCMB tarafından yönetilen sistemlerden (örneğin EFT), PayPal’dan ya da dijital bankacılık uygulamalarından farklıdır. Kripto para sistemi, herhangi bir finansal kurumdan geçmeden bir taraftan diğerine ödeme gönderilmesini mümkün kılacak şekilde Peer-to-peer (eşten-eşe) çalışan bir para sistemidir.

4. KRİPTO PARA KAVRAMI

Kripto para kavramı, hayatımıza bir şekilde girmiş durumda ve bu kavramı duymayan merak etmeyen yok gibi. Para deyince cebindeki kağıt para ve bozukluklar ile ATM ekranında gördüğü kaydi parayı bilen ve kabul eden insanların, hele bir de bilgisayar ve yazılım dünyasına uzaksa bir anda kripto parayı anlaması bir hayli zordur.

Kripto parayı, birçok farklı yatırım aracından sadece biri olarak görenler olduğu gibi, bildiğimiz anlamıyla paranın yerini alacak, dünya düzenini değiştirecek yüzyılın en büyük icadı olarak görenler de yok değildir.

Fakat iş kripto parayı tanımlamaya gelince ister istemez bir sürü yazılım, şifreleme ve bu işlemlerin güvenliğini sağlayacak teknolojik iş ve işlemler ile prosedürler işin içine girmektedir. Kripto parayı anlayabilmek için, blokchain (blok zincir) teknolojisi, dağıtık defter yapısı, mutabakat algoritması, (proof of work) iş ispatı gibi bilgisayar yazılımlarına ve ödeme sistemlerine uzak kişilerin belki de ilk kez duyduğu kavramları da açıklamak gerekecektir.

Sistemi kavrayabilmek için, sistemin teknik altyapısı konusunda en azından temel bir bilgi düzeyine sahip olmanın yanı sıra, sistemin terminolojik yapısına da vakıf olmak gerekmektedir.

Çok fazla teknik bilgi gerektiren bu işlemler fazla irdelenmeden Kripto Para Sistemi içindeki yerlerine ve önemine bir bakış şimdilik yeterli olacaktır. Bu konularla ilgilenenler için internette gerek Türkçe gerek yabancı dilde bir çok teknik doküman mevcuttur. Derinlemesine araştırma yapmak isteyenler, bu dokümanlara başvurabilir.

Yeni nesil dijital para olarak niteleyeceğimiz kripto paralar ise temel olarak dijital işlemlerde kullanılmalarının yanında öncelikle fiziki olarak var olmamalarıyla diğer paralardan ayrılmaktadır.

İlk kripto para uygulaması olan Bitcoin’den sonra günümüze kadar geçen yaklaşık 14 yıllık süreçte Ethereum, Ripple, Litecoin ve Tether gibi birçok kripto para ortaya çıkmıştır. Bu kripto para uygulamaları da gün geçtikçe daha fazla kişi ve kuruluş tarafından bir yatırım enstrümanı olarak alım satıma konu olmaktadır.

Kripto parayı diğer paralardan veya ödeme sistemlerinden ayıran en büyük özellik ise bir banka veya ödeme platformu gibi bir aracıya ihtiyaç duymamasıdır.

Bir kişi mi yoksa bir grup yazılımcı mı olduğu henüz bilinmeyen Satoshi Nakamoto takma adıyla 2008 yılında yayınlanan “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System: Eşten-eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi” adlı makalenin başlığı da bu durumu özetler niteliktedir.

Kripto paranın mucidi sayılan Satoshi Nakamoto, öncelikle mevcut elektronik ödeme araçlarının açıkları ve yetersizliklerine vurgu yapmaktadır. Bu sistemin yetersizliklerinin ekonomi, bilgisayar ve kriptografi yöntemlerin ortak bir bileşeninden yola çıkarak, bitcoin adlı kripto para sistemiyle nasıl giderilebileceği ve bitcoin sisteminin işleyişini anlatmaktadır.

Nakamoto, alıcılar ve satıcıları, geri döndürülmesi imkansıza yakın işlemler ile dolandırıcılıktan koruyacak kolaylıkla uygulanabilir mekanizmalar içeren bir elektronik ödeme sistemi önermektedir.

Nakamoto, elektronik parayı bir dijital imza zinciri olarak tanımlamaktadır. “Paranın el değiştirmesi sırasında her sahip parayı bir sonrakine gönderirken kendi dijital imzasıyla bir önceki işlemin özetini (hash) ve bir sonraki sahibin açık anahtarını imzalar ve bu imzayı paranın sonuna ekler. Ödeme alan sahiplik zincirini doğrulamak için imzaları doğrulayabilir.” demektedir. Makalesinde eşten-eşe dağıtık bir zaman damgası sunucusunun işlemlerin tarihsel sırasını hesaba dayalı olarak kanıtlamasını kullanarak mükerrer harcama problemini çözmüştür.

Nakamoto’nun yazdıklarından anladığımız, amacının hiçbir merkezi otoriteye bağlı olmayan, elektronik ortamda transfer edilebilen, daha hızlı aktarılabilen ve işlem ücreti olmayan, bağımsız ve güvenli bir para birimi yaratmak olduğudur.

Bunu içinde, herhangi bir finansal kurumdan geçmeden bir taraftan diğerine çevrimiçi ödeme gönderilmesini mümkün kılacak eşten-eşe çalışan kriptografik kanıta dayalı bir elektronik para sistemi önermiştir.

2009 yılında, 2140 yılına kadar 21 milyon adet sınırlı bir arza sahip olan, kişiden kişiye güvenle transfer ve ödeme işleminin yapılabilmesini sağlamak iddiasıyla Bitcoin adlı ilk kripto para piyasaya sürülmüştür. En küçük para birimi ise sekiz defa bölünebilen 1 Satoshi olarak belirlenmiştir.

4.1 Kripto para nedir?

Kripto para, bireylerin dijital bir ortamda değer transfer etmesine imkan tanıyan bir dijital para türüdür. “Kripto para” terimi, kriptografi (cyrpto) ve para birimi ( currency) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Kripto paraların kullanıcılar

arasındaki işlemleri güvenli hale getirmek için kriptografik tekniklerden yaygın bir şekilde faydalanılıyor olmasını ifade eder.

Öncelikle kripto para, teknolojik başka bir deyişle bilgisayar ortamında oluşturulmuş ve internet ağları üzerinde çalışan yazılımsal bir para olduğu için arkasındaki teknolojiye bakmak gerekecektir.

Yukarıda, mevcut ödeme sistemlerinin nasıl işlediğinden bahsetmiştik. İnsanlar, internet bankacılığını veya kredi kartları ya da banka kartlarını kullanarak bankalardaki olan parasını bir başka kişiye aktarır. Burada güvenliği sağlayan üçüncü bir taraf yani banka yer almaktadır. Yani sizin ve karşı tarafın kayıtlarını sizlerin adına banka tutmaktadır.

Kredi kartı ile bir işlem yaptığınızda veya internet bankacılığı kullanarak yaptığınız herhangi bir havale veya EFT işlemi ile yaptığımız işlem tutarı kadar para sizin hesabınızdan karşı tarafın hesabına geçer. Tüm bu işlemleri banka veya finansal kuruluş sizin adınıza yapar ve buna ilişkin kayıtları da kendi veri tabanlarında tutarlar. Eğer bu veritabanı korunmuyorsa ya da bir yedeği yoksa veri tabanının başına bir şey geldiğinde varlıklarımızı, ödemelerinizi, alacaklarınızı takip etmek oldukça zorlaşır.

Dijital paranın olmazsa olmazı blokchain teknolojisinde herhangi bir sunucuya bağlı bir veri tabanı yoktur. Blockchain teknolojisi ve bunun arka planında yatan dağıtık defter teknolojisi sayesinde elinizdeki varlık karşı tarafa üçüncü bir taraf olmadan geçmekte ödeme gerçekleşmektedir.

Bu konuyu daha basit bir örnekle açıklayalım. Diyelim sizin bilgisayarınızda veya cep telefonunuzda kayıtlı bir dosyayı başka bir kişiye göndermek istediğinizde bunun bir kopyasını birden fazla kişiye gönderebilirsiniz. Sizin sisteminizden tamamen silip karşı tarafa göndermeniz de mümkündür. Peki kendi sisteminden tamamen kes yapıştır mantığı ile gönderilen bu dosya tekrar geri getirilemez mi? Elbette geri getirilebilir.

İşte bir kişinin cüzdanında kayıtlı olan bir kripto parayı başka kişiye daha göndermesini yani mükerrerliği ve işlemin geri alınmasını önleyebilmek için kriptoloji ve blockchain teknolojisi mutabakat algoritması devreye girmektedir.

Şimdiye kadar yaptığımız açıklamaların daha anlaşılabilir olması için Bitcoinin ortaya çıkmasını sağlayan ve arka planında yer alan kavramlara kısaca göz atalım.

4.2 Peer-to-Peer Ne Demektir?

Peer to peer, bir verinin doğrudan iki kullanıcı arasında paylaşımı, transferidir.

Arada merkezi bir sunucu gibi bir üçüncü taraf yoktur. Peer to peer (P2P) yani eşler arası, kullanıcıların doğrudan birbirleri arasında gerçekleştirdiği veri transferini ifade eder.

Bitcoin blokzincirinin merkeziyetsiz oluşundan bahsedilirken işlemlerin işte bu şekilde yani eşten eşe gerçekleştiği ifade edilir. Arada veya merkezde bir devlet, finansal kuruluş veya organizasyon gibi merkezi bir unsura direkt bağlı olmayıp, işlem mekanizması bir ağa dağıtılmıştır. Dağıtık ağ yapısı, bir ağ üzerindeki birden fazla cihazın birbirleri arasında veri iletişimi kurdukları sisteme denir.2

Eşler arası veri transferi her ne kadar yazılım dünyasında farklı alanlarda kullanılan bir metot olsa da kriptopara piyasasında Bitcoin teknik dokümanının (white paper) başlığı ve kapsamıyla anlam bulmuştur. Bitcoin white paper’da blokzincirinin teknik detaylarına yer veren Nakamoto, herhangi bir merkezi otoriteye güvenmeye gerek kalmadan güvenilir bir çevrimiçi ödeme yöntemini önermiştir.

4.3 Blockchain Nedir?

Kripto paraya ilgi duyanlar için terminoloji oldukça kafa karıştırıcı ve hatta yanıltıcı olabilir. Bazı kişiler blockchain teknolojisinden bahsederken Bitcoin’i kullanır, diğerleri ise genel olarak kripto paralar hakkında konuşurken blockchain’i kullanır. Fakat, bu kavramlar aslında tam olarak birbirinin yerine geçmez, birbiriyle ilgili fakat farklı kavramlardır.3

Blockchain yalnızca bir veri tabanıdır. Aslında çok da karmaşık bir veri tabanı değildir. Hatta birkaç dakikada sizin de bir elektronik tabloda oluşturabileceğiniz bir veri tabanıdır.

Bu veri tabanlarının bazı özellikleri vardır. İlki, blockchainlerin salt eklenir oluşudur. Bu, bilgileri yalnızca ekleyebileceğiniz anlamına gelir. Eklediğiniz bir şeyin bulunduğu hücreyi seçip öylece silemez veya herhangi bir şekilde değiştiremezsiniz.

İkincisi, veri tabanındaki her bir girişin (blok olarak adlandırılır) kriptografik olarak en son girişe bağlanmasıdır. Daha basit ifade etmek gerekirse, her yeni giriş en sonuncunun bir tür dijital parmak izini (Hashing) içermelidir.

İşte bu kadar! Her parmak izi bir öncekini işaret ettiğinden, bloklardan oluşan bir zincir elde etmiş olursunuz. Ya da daha havalı tabirle, bir blockchain (blok zinciri) elde edersiniz.4

Blockchain teknolojisi, ağlar üzerindeki transferlerin merkeziyetsiz bir şekilde ve daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilmesine imkân sağlamaktadır.

Blockchain dediğimiz şey görüldüğü üzere özel bir veritabanı türüdür. Dağıtık kayıt defteri (distributed ledger technology/DLT) terimini de duymuş olabilirsiniz, bu ikisi çoğu zaman aynı anlamda kullanılır.

Bir blockchainin kendine has özellikleri vardır. Verinin nasıl ekleneceğine yönelik kurallar bulunur ve veri bir kez kaydedildiğinde bu veriyi silmek ya da değiştirmek neredeyse imkansızdır.

Veriler zaman içinde bloklar adı verilen yapılarla eklenir. Her blok kendinden bir öncekinin üzerine inşa edilir ve kendisini bir önceki bloğa bağlayan bir bilgi parçası içerir. En güncel bloğa bakarak bu bloğun en sondaki bloğun üzerine eklendiğini kontrol edebiliriz. Yani “zincir” üzerinde adım adım geri giderek genesis bloğu olarak da bilinen blockchainin ilk bloğuna ulaşabiliriz.5

Bu bloklar üzerindeki veriler herkeste şifreli olarak bulunur ve bu nedenle dağıtık bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla bir kişinin bu ağ üzerindeki geçmiş kayıtları değiştirmesi diğer kullanıcılar üzerindeki kayıtları da değiştirmesini gerektireceği için bu değişiklik neredeyse imkansız hale gelmektedir.

Ağ ne kadar büyür, ne kadar çok sayıda ayrı kayıt olursa, o kadar güvenli hale gelir. Bu durum yukarıda bahsedilen doğrulama ve denetleme maliyetlerini ortadan kaldırmaktadır ve hesap verilebilir, güvenilir bir yapı sunmaktadır.

Basitçe açıklarsak, blockchain ağını devam ettirme sürecine katılan her kullanıcı blockchain verisinin dijital bir kopyasını saklar ve bu kopya sıklıkla güncellenerek tüm son işlemlerle ve diğer kullanıcıların kopyalarıyla senkronize olur.

Diğer bir deyişle, dağıtılmış bir sistem dünyanın dört bir yanına dağılmış birçok kullanıcının kolektif bir çalışmasıyla sürdürülür. Bu kullanıcılar (ağ node’ları olarak da bilinir) ve tüm node’lar sistemin kurallarına bağlı olarak işlemlerin doğrulanması ve onaylanması sürecine katılır. Sonuç olarak güç merkeziyetsiz hale gelir (merkezi otorite yoktur).

Daha basit bir şekilde ifade edebilmek için blockchain üzerindeki blokları birer büyük defter olarak düşünelim. Bu defterlerin birer kopyası da ağ üzerindeki herkese dağıtılmış olsun. Her yeni yapılan işlem bu defterlere eş zamanlı olarak yazılmakta, bu sayede yapılan işlemlerin kayıtları sadece bir ya da birkaç yerde değil çok sayıda yerde tutulmaktadır. Merkezi bir yapıda ise sadece tek bir kayıt olduğu için bu kayıtların güvenliğini sağlamak önemli bir maliyet oluşturmaktadır. Ancak merkeziyetsiz blockchain yapısında tüm kayıtların değiştirilmesi mümkün olmadığından daha güvenli bir sistem oluşmaktadır.6

4.4 Mutabakat Algoritması Nedir?

Oldukça teknik bir konu olan kavramı tanımlamak zordur. Ancak Bitcoin ve Blockchain kavramlarını anlayabilmek için de gereklidir. En yalın haliyle mutabakat algoritması, imzaların ve bakiyelerin doğrulanması, işlemlerin onaylanması ve ayrıca blokların onaylanmasından sorumludur ve bunların tamamı ağ mutabakatına dayanır.

Mutabakat Algoritması, yeni bir blok üretileceği zaman çalışarak madencilerin bu bloğun uygunluğu konusunda mutabakata varmalarını ve bu bloğun ağ üzerinde bir daha değiştirilemeyecek şekilde kayıt altına alınmasını ve dağıtılmasını sağlar. İşlemlerin güvenliğinin sağlanması için de bazı kriptografik problemlerin çözülmesi gerekir.7

Mutabakat algoritması, bir blockchain ağında kullanıcıların ya da makinelerin dağıtılmış bir çevre içinde koordine olmasını mümkün kılan mekanizmadır. Sistemdeki tüm birimlerin tek bir gerçek kaynağına yönelik fikir birliğine varmasını sağlamalı ve bunu bazı birimler başarısız olsa bile yapabilmelidir.

Halka açık (merkeziyetsiz) blockchain’ler dağıtılmış sistemler olarak oluşturulmuştur ve merkezi bir otoriteye dayanmadıkları için işlemlerin geçerliliği konusunda dağıtılmış node’lar fikir birliğine varmalıdır. İşte bu noktada mutabakat algoritmaları devreye girer. Protokol kurallarına uyulmasını sağlar ve tüm işlerin güvenilir şekilde gerçekleşmesini garanti eder ki bu sayede coinler yalnızca bir kez harcanabilir olur.8

Bu konuda son olarak, en yaygın uygulanan mutabakat algoritmalarının Proof of Work (PoW) (İş İspatı) ve Proof of Stake (PoS) (Hisse İspatı) olduğunu ve her birinin güvenliği, işlevsellik ve ölçeklenebilirlikle dengelemek konusunda kendine has avantaj ve dezavantajları vardır diyerek konuyu sonlandıralım.

4.5 Kripto Para Madenciliği

Kripto para madenciliği bir kripto para ağının temelini oluşturan kavramdır. Kripto para madencileri ağın güvenliğini sağlar ve aynı zamanda işlemleri onaylarlar. Kripto para madenciliği özelleştirilmiş cihazlar (ASIC, FPGA) ile yapılır fakat günümüzde her bilgisayarın içinde kolayca bulunabilen ekran kartlarıyla madenciliği yapılabilen kripto para birimleri de mevcuttur. Kripto para madenciliğinin bir çok işlevi bulunmaktadır ama bunlardan en önemlileri olarak şunları sayabiliriz:

  • Yeni para üretimi
  • İşlemlerin onaylanması
  • Güvenliğin sağlanması9

Kripto para üretim süreci coin madenciliği olarak bilinir. Burada coin kripto parayı, maden ise bu paranın kompleks işlemler yapılarak üretileceği (çıkartılacağı) ham malzemeyi, madeni ifade eder. Bitcoin kripto parası üretim süreci bitcoin ağı denilen otonom bir yapı tarafından açık şekilde yürütülür ve kontrol edilir.

Herhangi bir kişi para üretimine bu ağda kendisine sanal bir kimlik (cüzdan) oluşturarak başlar. Bu cüzdan sahip olunan kripto paraları barındırmak, kripto para göndermek ve almak için kullanılan özel bir kimliktir. Bu kimlik aynı zamanda açık anahtarlı şifreleme mimarisindeki (public cryptography) açık anahtara da karşılık gelir. Bu anahtar kripto para aktarımlarında gönderilecek olan parayı şifrelemek için kullanılır. Böylece kripto paranın kendisini sadece ilgili açık anahtarın özel anahtarına sahip olan kişi çözebilir.10

Bitcoin kripto parasını üretmek isteyen kişi ya da yazılım, ilk önce bitcoin ağıdan üzerinde işlem yapılacak sıradaki bir veri bloğunu talep eder (maden) bu veri bloğu eldeki bilgi işlem olanakları ile algoritmanın öngördüğü kompleks işlemler ile işlenir ve algoritmanın çıktısına ulaşılarak ortaya kripto para çıkartılır. Daha sonra bu kripto para çıkartan kişinin özel anahtarı (parolası) ile şifrelenerek ağa geri gönderilir ve onay istenilir. Onayın ardından üretilen kripto para, para havuzundaki ilişkili veri zincire bağlanarak yerini alınır. Bu veri zinciri, madeni işleyen herkesin ulaşabileceği bir veridir ancak sadece özel anahtarı bilen paranın sahibi olduğunu kanıtlayabilir, içeriğini elde edebilir veya onu bir başka cüzdana aktarabilir. Bu açıdan sahip olunan kripto paraların özel anahtarları çok iyi saklanmalıdır.11

Geleneksel para birimlerinde merkez bankaları kendi ihtiyaçları doğrultusunda para arzını artırıp azaltabilirler. Kripto para birimlerinde yeni paraların üretimi en baştan bellidir ve belirli bir oranda ayarlanmıştır böylelikle sahte para üretimi veya az ya da çok para üretiminden kaynaklanan problemlerin önüne geçilmiş olunur.12

4.1  Altcoin Nedir?

Altcoin; bitcoinin piyasaya çıkmasından sonra üretilen diğer kripto para çeşitlerine verilen genel bir terimdir. Bu kullanılan terim “alternatif koin” kelimesinin kısaltılmış halinden meydana gelir. Bitcoin dışında, yüzlerce başka dijital para birimi piyasaya çıkmıştır ve çıkmaya devam etmektedir. Bunlara “altcoins-altcoin” veya “bitcoin alternatifleri” denilmektedir.

Ethereum, Litecoin, Ripple, Dash veya diğer herhangi bir kripto para çeşidi altcoin kategorisine dahil olur. Altcoin kategorisine girmeyen tek kripto para çeşidi ise bitcoindir.

Bitcoin’in başarısının ardından piyasaya çıkan ilk altcoin Namecoin (NMC)’ydi. İlk kripto para olan Bitcoin, uzunca bir süre kripto para piyasasının büyük çoğunluğuna hakim olsa da altcoin’lerin artmasıyla piyasa payı azaldı. 2021 sonu itibariyle neredeyse 9.000’den fazla kripto para birimi piyasada vardı. Altcoinler 2021’de toplam kripto para piyasasının %40’ından fazlasını oluşturuyordu.13

Birçoğu Bitcoin’den türetildikleri için ve öncü kripto para birimi bitcoin olduğu için, altcoin fiyat hareketleri Bitcoin’in hareketlerini taklit etme eğilimindedir. Bununla birlikte, Kripto para analistleri, kripto para yatırım ekosistemlerinin olgunluğunun ve bu kripto paralar için yeni pazarların geliştirilmesinin, altcoinlerin fiyat hareketlerini Bitcoin’in alım satım sinyallerinden bağımsız hale getireceğini söylüyor.14

Kripto para piyasasının devi bitcoinden daha başarılı, daha fazla yatırımcı çekecek bir kripto para birimi oluşturulmaya çalışıldı. Ancak diğer altcoinler, bitcoin kadar başarılı olamasa da kripto para borsasında hatırı sayılır geri dönüşler elde ettiler ve yatırımcılarına ciddi paralar kazandırdılar. Belki de kısa bir zamanda bitcoin, tahtını diğer altcoin çeşitlerine devredebilir.

4.7. Kripto Coin ve Token

Kripto paralar en temelde iki kategoriye ayrılır: coinler ve tokenler.

Token ve coin arasındaki en büyük fark; coin kriptoloji kullanılarak oluşturulur ve kendisine ait bir blockchaine sahiptir, token ise hali hazırda oluşturulmuş olan bir blok zinciri kullanılarak elde edilir. Tokenler farklı projeler aracılığıyla üretilir ve ödeme yöntemi olarak da kullanılabilen dijital varlıklardır. Token oluşturmak farklı bir blok zinciri kullanılarak yapıldığı için oldukça basittir ancak coin oluşturmak token’e kıyasla daha fazla emek ister. Coin dijital bir paradır, token ise dijital bir varlıktır.15

Tokenler, coinlere benzer rollere sahip olabilirler, fakat tokenlerin başlıca kullanım alanı kendi projeleri içindedir. Tokenler kendi blockchainlerine sahip olmadığından Binance Smart Chain’deki tüm uygulamalarda kullanılamaz. Aynı şey, Ethereum blockchaini üzerinde çıkarılmış binlerce token için de geçerlidir. Her bir token, belirli bir projenin içinde yer alır ve farklı kullanım alanlarına sahiptir.

4.8 Kripto Paranın Oluşturulması

Kripto para birimleri, madencilik adı verilen bir süreçle oluşturulur. Çoğu kripto para birimi, merkezi olmayan (eşler arası olarak da bilinir) bilgisayar ağı aracılığıyla ‘madencilikle’ üretilir. Ancak madencilik sadece daha fazla bitcoin veya Ethereum üretmekle kalmaz. Aynı zamanda genel blok zincir defterini sürekli olarak doğrulayarak ve yeni işlemler ekleyerek ağı güncelleyen ve ağı güvende tutan bir mekanizmadır.
Teknik olarak, bilgisayar ve internet bağlantısına sahip olan herkes madenci olabilir. Ancak madenciliğin her zaman kârlı olmadığını belirtmeliyim. Madencilik yaptığınız kripto para birimine, bilgisayarınızın ne kadar hızlı olduğuna ve yaşadığınız yerdeki elektrik maliyetine bağlı olarak madencilikle kazandığınızdan daha fazla harcama yapabilirsiniz.

Bu nedenle, kripto madenciliği bugünlerde büyük oranda uzmanlaşmış şirketler veya bilgi işlem güçlerini bir araya toplayan bireylerin yer aldığı büyük gruplar tarafından yapılmaktadır.
Kripto para oluşturmak aslında sanıldığı kadar zor bir işlem değildir. Bir kişi, CryptoLife, Wallet Builders ve Coin Creater gibi sitelerden veya yazılım konusundaki uzman kişi yada kuruluşlardan destek alarak kendi kripto para birimini rahatlıkla çıkarabilir. Yeni bir kripto para yaratırken ister bir coin ya da isterseniz bir token oluşturmayı tercih edebilirsiniz. Ancak bu kripto paranın insanlar arasında kabul görmesi için pazarlanabilir ve sürdürülebilir olması şarttır. İyi bir planlama yapılmaması halinde çıkarttığınız kripto paranız elinizde patlayabilir.

4.8.1 Bir Coin Oluşturma

Yeni bir coin oluşturmak, kendi blockchaininizi geliştiriyorsanız çok zaman alabilir. Fakat bir blockchaini hızla çatallamak ve yeni coin için bunu taban olarak kullanmak mümkündür. Bitcoin Cash (BCH), çatallanma ile yaratılmış projelere örnek olarak verilebilir. Bunu yapmak için de yüksek seviyede blockchain teknik ve kodlama bilgisine ihtiyacınız vardır. Projenizin başarısı, blockchain ağınıza yeni kullanıcılar katmaya da bağlı olacaktır ve bu da üstesinden gelinmesi gereken bir engeldir.

4.8.2 Bir Token Oluşturma

Mevcut bir blockchain üzerinde bir token oluşturmak, bu blockchainin itibarından ve güvenliğinden faydalanmayı da sağlayabilir. Tokeninizin tüm özellikleri üzerinde tam bir kontrole sahip olmasanız da pek çok özelliği isteğe uyarlayabilirsiniz. Özellikle de BSC ve Ethereum’da kendi tokeninizi yaratmak için birçok web sitesi ve araçtan faydalanabilirsiniz. Ethereum, Binance Smart Chain, Solana ve Polygon gibi diğer blockchainleri kullanarak dakikalar içinde bir token oluşturmak mümkündür.

4.8.3 Kripto Coin ve Tokenleri Oluşturmanın Farkı

Bir token oluşturmak, bir coin oluşturmaya kıyasla çok daha kolaydır. Kripto coine kıyasla daha az uzmanlık ve çaba gerektirir. Coinler, bir blockchain geliştirmenizi ve bu blockchaini başarıyla idare etmenizi gerektirir. Bir coin oluşturmak için genellikle geliştirici ve uzmanlardan oluşan bir ekip gereklidir. Token ya da coin tercihiniz, arzu ettiğiniz isteğe uyarlanabilirlik seviyesine ve hizmet alanına göre değişecektir. Genel olarak maliyet, ne kadar işe ihtiyaç duyulduğuna bağlıdır. Örneğin dışarıdan destek veren geliştiriciler ve harcanan zaman gibi unsurlar maliyeti değiştirebilir.

Mevcut başka bir zinciri çatallayabilirsiniz (bir kopya yaratabilirsiniz), fakat bunu yapmak ağınızın hayatta kalmasına yardımcı olacak kullanıcı ve doğrulayıcılar bulma sorununu çözmez. Bununla birlikte, yeni bir coinle başarıya ulaşma ihtimali yalnızca bir token yapmaya kıyasla daha yüksek olabilir. İki seçeneğin genel bir özeti şu şekildedir:16

CoinToken
Kendi blockchain ağı üzerinde çalışırYerleşik bir kullanıcı tabanına sahip olan mevcut     blockchainler      üzerine     inşa
İleri seviye blockchain bilgisi ve kodlama becerisi gerektirirÖnceden hazır araçlar ve açık kaynaklı kodlar     kullanılarak      oldukça      kolay
Blockchain      geliştirme       daha maliyetlidir ve zaman alırToken geliştirme daha hızlı, basit ve nispeten ucuzdur
Kaynak:https://academy.binance.com/tr/articles/how-to-create-your-own-cryptocurrency

4.9 Stabil Coin

Kripto paralar ilk çıktığı günden bu yana dalgalanma halinde. Stable coinler, değerlerini itibari para birimleri, değerli metaller veya diğer kripto para birimleri gibi bir ürün sepetine sabitleyerek bu genel oynaklığı azaltmayı amaçlamaktadır. Sepet, kripto para birimi başarısız olursa veya sorunlarla karşılaşırsa sahiplerini kurtarmak için bir yedek görevi görmesi amaçlanmıştır. Stabil coinler için fiyat dalgalanmalarının dar bir aralığın içinde kalmasını sağlayacak mekanizmalar ile desteklenmektedir.

Sosyal medya devi Facebook’un Diem’i, stabilcoin’in en ünlü örneğidir. Dolar destekli bir madeni paradır. Diğer stabilcoin örnekleri USDC ve MakerDAO’dur.

USD Coin, stabil kripto denen kripto para birimlerine bir örnektir. Onları kripto dolar olarak düşünebilirsiniz. Dalgalanmayı en aza indirmek ve kullanışlılığı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmıştır. Stabil kriptolar, kripto para birimlerinin en iyi özelliklerini (sorunsuz küresel işlemler, güvenlik ve gizlilik) itibari para birimlerinin değer istikrarı ile bir arada sunar.

  • Stabil kriptolar bunu, değerlerini harici bir faktöre, genellikle ABD doları gibi itibari bir para birimine veya altın gibi bir emtiaya sabitleyerek yapar.
  • Sonuç olarak, değerlerinin günden güne dramatik bir şekilde değişme olasılığı daha düşüktür. Hem alıcılar hem de satıcılar, işlemlerinin değerinin daha uzun bir süre boyunca nispeten aynı düzeyde kalacağından emin olabileceği için bu istikrar, stabil kriptoların günlük yaşamda para olarak kullanımını arttırabilir.

Ayrıca, geleneksel bir tasarruf hesabı gibi, para biriktirmek için güvenli ve istikrarlı bir yöntem olarak da kullanılabilir.

4.10 Kripto Cüzdanı (Crypto Wallet)

Kişilerin sahip oldukları bitcoin adlı dijital paralarını saklayan ve üzerinde işlem yapılmasına olanak sağlayan programlara (Crypto Wallet) Kripto Cüzdanı denilir. Böylece kripto paralar elektronik ortamda üretilen, saklanan ve alışverişi yapılan değerlerdir. Bu sistemle merkez bankası benzeri bir kuruma gerek duyulmaz.

Kripto para sistemi işlevsel olarak paranın tüm fonksiyonlarına sahip olmaktadır. Yani mübadele ve değer saklama aracı görevini yerine getirmektedir. Bundan dolayı yöntem ve şekil şartları açısından merkez bankası parası ile aynı çerçeve ve aynı araçlara sahiptir. Örneğin bir cüzdana ve bir hesap numarasına gerek duyulmaktadır. Esas itibariyle her bitcoin sahibi iki dijital cüzdana gereksinim duyar:

  • Halka açık cüzdan (bitcoin ödemeleri almak için)
  • Özel cüzdan (bitcoin paraları depolamak ve taşımak için)

Kripto para saklamak geleneksel para saklamaya benzer, bu da onu hırsızlık ve kayıplardan korumanız gerektiği anlamına gelir. Kriptoyu hem çevrimiçi hem de çevrimdışı saklamanın birçok yolu vardır. Ancak en basit çözüm, güvenilir ve güvenli bir takas platformu (kripto paraların alınıp atıldığı borsa) dur. En bilinenleri, Binance, Coinbase, Gate.io, Huobi, Crypto.com, FTX TR, Bitstamp ve KuCoin’dir.

Bu platformlarda müşteriler, bilgisayar, tablet veya telefon üzerinden hesaplarında oturum açarak güvenli bir şekilde kripto paralarını saklayabilir, gönderebilir, alabilir ve dönüştürebilir.

Bu platformların uygulamaları ile cüzdanınızdan banka hesabınıza para aktarmayı, bir hesaptan diğerine yapılan para transferi kadar kolay bir hâle getirir. Geleneksel banka transferlerine veya ATM’lerden para çekme işlemine benzer şekilde, Coinbase gibi takas platformları günlük bir limit belirler ve işlemin tamamlanması birkaç gün ile bir hafta arasında sürebilir.

5. VELHASILI KELAM

borçlarınızı öderken kullanabileceğiniz ama bunları yaparken, bir aracı olmadan diğer kişilere doğrudan iletişim kurmasını sağlayan ücretsiz bir yazılım çalıştırarak ve kendi bankanız gibi hareket etmenizi sağlayacak bir para olarak düşünebilirsiniz. Tıpkı bir nakit paranın dijital hali gibi.

Bugün finansal kuruluşlardan bireysel yatırımcılara kadar giderek genişleyen büyük bir kitle kripto paralara yatırım yapıyor. Bitcoin veya diğer altcoinler bir para mıdır yoksa yatırım aracı mı? Peki en iyi kripto para hangisi? Nereden ve nasıl alınır satılır? Kripto paraları alıp satmadan da gelir elde etmek mümkün mü? Finansal araçları değerlendirirken kullanılan temel ve teknik analiz bu paralar için de geçerli mi? Bu ve benzeri konuları inşallah başka bir yazıda ele alacağız.



Dipnotlar ve Kaynakça

1. https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Od
eme+Hizmetleri/Odeme+Kuruluslari
2. https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/peer-to-peer-nedir-p2p-agi-nasil-calisir/
3. https://academy.binance.com/tr/articles/difference-between-blockchain-and-bitcoin
4. https://academy.binance.com/tr/start-here?
5. https://academy.binance.com/tr/articles/what-is-blockchain-technology-a-comprehensive- guide-for-beginners
6. https://www.halkbank.com.tr/content/halkbank/tr/blog/finans/Blockchain-Nedir-ve-Gelecekte- Hayatimizda-Nasil-Yer-Alacak.html
7. https://bigpara.hurriyet.com.tr/bigpara-yazarlari/alphan-gogus/blockchain-101- mutabakat_ID986465/
8. https://dergidir.com/blockchain-mutabakat-algoritmasi-nedir/
9. https://muhabbit.com/kripto-para-madenciligi-nedir/
10. https://www.tankado.com/bitcoin-ozelinde-kripto-para-gerceginin-hukuki-acidan- incelenmesi/
11. https://www.tankado.com/bitcoin-ozelinde-kripto-para-gerceginin-hukuki-acidan- incelenmesi/
12. https://www.investopedia.com/tech/how-does-bitcoin-mining-work/
13. https://www.winxato.com/detay-altcoin-nedir-bitcoin-ve-altcoin-arasindaki-fark-nedir-1
14. https://www.bitlo.com/rehber/altcoin-nedir
15. https://webkripto.com/token-ve-coin-nedir-farklari-nelerdir/
16. https://academy.binance.com/tr/articles/how-to-create-your-own-cryptocurrency

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir