KAMU HESAPLARI KOMİSYONLARI: TÜRKİYE AÇISINDAN İHTİYAÇ ANALİZİ

Halktan toplanarak devlet bütçesini oluşturan kaynaklar, kamu yararına hizmet edecek şekilde, vekalet ilişkisi çerçevesinde temsilciler eliyle kullanılır. Vekalet ilişkisinin gereği olarak, kamu kaynaklarının edinilmesi ve kullanılması konusunda hesap verilmesi gerekir. Hesap verme belli ilkeler ile belli ortamlarda gerçekleşir. Bu ortamlardan biri de yasama organları bünyesinde oluşturulan kamu hesapları komisyonlarıdır. Dünyada birçok ülkenin yasama organı bu tür komisyonlara sahiptir. Bu çalışma, Türkiye’de yasama organında bu fonksiyona sahip bir komisyon oluşturulması yönündeki ihtiyacı, yasama üyeleri ve diğer siyasi aktörlerin değerlendirmeleri çerçevesinde analiz etme çabasındadır. Elde edilen sonuçlar, farklı siyasi aktörlerin, Türkiye’de böyle bir komisyon kurulması yönünde ortak görüş paylaştıklarını ortaya koymuştur.

Devamını Gör KAMU HESAPLARI KOMİSYONLARI: TÜRKİYE AÇISINDAN İHTİYAÇ ANALİZİ

Disiplin Cezalarına İlişkin Yargı Kararlarının Zamanaşımı Süresine Etkisi

Bu çalışmada, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 127 nci maddesinde düzenlenen zamanaşımı sürelerine uygun olarak verilen disiplin cezalarına karşı yargı yoluna gidilmesi ve 657 sayılı Kanunun 127 nci maddesinde hükmolunan iki yıllık zamanaşımı süresinin ardından yargı mercilerince iptal kararı verilmesi halinde idarenin yeni bir disiplin işlemi tesis etmesinin mümkün olup olmadığı ve bunun şartları değerlendirilecektir.

Devamını Gör Disiplin Cezalarına İlişkin Yargı Kararlarının Zamanaşımı Süresine Etkisi

DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİ

Globalleşen dünyada ulaşım imkanları ve iletişim teknolojilerindeki ilerleme, sağlık hizmetlerindeki kalitenin dünyanın birçok yerinde gelişmesi, sağlık finansmanında yaşanan hem bireysel hem bütçe kaynaklı güçlükler, küresel ölçekte sağlık turizmi hareketliliğini ve önemini giderek artırmıştır. Günümüzde sağlık turizmi, aynı zamanda turizm ve sağlık sektörlerini buluşturan, ülkelere gelir ve istihdam alanları yaratan bir sektör haline gelmiştir.

Devamını Gör DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİ

KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNUNDA ÜST YÖNETİCİ VE HARCAMA YETKİLİSİ

Bu çalışmada, uygulamaya girdiği 2006 yılından bu yana üst yönetici ve harcama yetkilisine ilişkin olarak 5018 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler dikkate alınarak, mali yönetim sisteminde üst yönetici ve harcama yetkilisinin kimler olduğu ve nasıl belirlendiği, bu kimlikleri çerçevesinde rol ve sorumluluklarının neler olduğu ve bunların uygulamaya nasıl yansıdığı incelenecek ve değerlendirilecektir.

Devamını Gör KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNUNDA ÜST YÖNETİCİ VE HARCAMA YETKİLİSİ

GEÇİCİ KORUMA TEDBİRLERİ KAPSAMINDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA VE İHTİYATİ TEDBİR KARARLARININ KARŞILAŞTIRILMASI (BENZERLİK VE FARKLILIKLAR)

Bu çalışmada hukuka aykırılığın yaratacağı muhtemel zararları önleyerek adil yargılanma hakkını temin etmeye yönelik ihtiyati tedbir ve yürütmenin durdurulması kararlarının değerlendirilmesi yapılarak benzerlik ve farklılıklar açıklanmaya çalışılacaktır.

Devamını Gör GEÇİCİ KORUMA TEDBİRLERİ KAPSAMINDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA VE İHTİYATİ TEDBİR KARARLARININ KARŞILAŞTIRILMASI (BENZERLİK VE FARKLILIKLAR)

ÖDEMELERDE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BORÇ SORGULAMASI

Kamu idarelerince kamu alacağının korunması amaçlı birçok idari işlem öncesi “borcu yoktur yazısı” istenmektedir. Bu yazıda sadece kamu harcamalarında giderin gerçekleşmesi ve ödeme süreçleri öncesinde SGK’na borç sorgulaması üzerinde durulacaktır. Akla gelen sorularla konu açıklanmaya çalışılacaktır.

Devamını Gör ÖDEMELERDE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BORÇ SORGULAMASI

BİR SENARYO ÜZERİNDEN KAMU ZARARINININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Bu çalışmada 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun (5018 Sayılı Kanun) 71 inci maddesinde düzenlenen ve bu maddeye dayanılarak yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) ile detaylandırılan “Kamu Zararı”nın İdarece veya Sayıştay denetimleri üzerine idarece başlatılan incelemeler neticesinde tespit edilmesi üzerine, kamu idareleri tarafından yürütülmesi gereken “Kamu zararının değerlendirilmesi” işlemleri 5018 sayılı Kanun, Yönetmelik, diğer idari düzenlemeler, yargı kararları ve idari uygulamalar göz önünde bulundurularak analiz edilmeye, idari düzenleme ve uygulamada görülen noksanlıklar tespit edilerek çözüm önerileri geliştirilmeye çalışılacaktır.

Devamını Gör BİR SENARYO ÜZERİNDEN KAMU ZARARINININ DEĞERLENDİRİLMESİ

PRATİK BİLGİLER (2024)

657 SAYILI KANUNA GÖRE YAPILAN ÖDEMELER ve SOSYAL YARDIMLAR Katsayılar/Göstergeler                                                                                                                                    5.1.2024 tarihli ve 2774790 sayılı HMB 1 no.lu Genelgesi 1 Ocak- 30 Haziran 2024…

Devamını Gör PRATİK BİLGİLER (2024)

KARBON VERGİSİ:  TÜRKİYE ÖZELİNDE BİR İNCELEME

Küresel ısınma nedeniyle ortaya çıkan iklim değişikliği yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir.  Son yıllarda iklim değişikliğini önlemeye yönelik olarak kullanılan karbon vergisi üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Türkiye’de bu konuda yapılan çalışmalar devam etmekle birlikte henüz yeterli düzeyde değildir. İlk kez 2022-2024 dönemi Orta Vadeli Programda karbon vergisi konusuna yer verilmiştir.  Bu çalışmanın amacı karbon vergisinin genelde dünyada ve özelde ise Türkiye’de uygulamasını ve etkilerini analiz etmektir. Türkiye’de karbon vergisi uygulamasıyla, yeni bir gelir kaynağı ortaya çıkacaktır. Ayrıca iklim değişikliğinin azaltılması temel amaç olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin enerji politikaları incelendiğinde çevre kirliliğinin başlıca nedenlerinden biri olan karbondioksit emisyonlarının azaltılması konusu önemli hedeflerden biridir. 

Devamını Gör KARBON VERGİSİ:  TÜRKİYE ÖZELİNDE BİR İNCELEME

TESLİM: MAL ALIMLARI AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

İhale sürecinde yer almayan teslim kavramı Kamu İhale Kurulu tarafından yeterli düzeyde ihale mevzuatında yer almamıştır. Ancak bu durumun sebeplerinden biri başta bahsettiğimiz ihale süreciyle ilişkili bir konu olmamasıdır. Kaldı ki 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 53 üncü maddesinin “b” fıkrasında Kamu İhale Kurumunun görev ve yetkileri arasında sözleşme imzalanmasından sonraki süreçler yer almamaktadır. Söz konusu fıkranın birinci bendindeki: “İhalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde…” hükmü de ifadelerimizi açıklığa kavuşturmaktadır.  Bu bakımdan teslim konusu ihale mevzuatı ve diğer mevzuatlar açısından da değerlendirilmelidir.

Devamını Gör TESLİM: MAL ALIMLARI AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

MALİ SAYDAMLIĞIN SAĞLANMASI AMACIYLA KAMUDA ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMASI

Ülkemizin içinde bulunduğu enflasyonist dönem, 10 No’lu Devlet Muhasebesi Standardı ve Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin öngörmüş olduğu enflasyon muhasebesi uygulama şartlarının gerçekleşmesine yol açmıştır. Kamu kurumlarının mali tablolarının enflasyonun etkilerinden arındırılması amacıyla, enflasyon muhasebesi uygulaması bir zorunluluk halini almıştır. Çalışmamızda enflasyon muhasebesi kavramı ele alınmış olup mevzuat ve uygulamanın elverdiği ölçüde enflasyon muhasebesi uygulaması anlaşılır bir şekilde örneklendirilmeye çalışılmıştır.

Devamını Gör MALİ SAYDAMLIĞIN SAĞLANMASI AMACIYLA KAMUDA ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMASI

TÜRKİYE’DE KAMU MALİ YÖNETİM SİSTEMİ YAPISAL DÖNÜŞÜM ALANLARI

Kamu mali yönetimi (KMY) kavramı, kamu maliyesi ve maliye politikası ile ilişkili ancak farklı kavramlardır. Kamu mali yönetimi alanında tüm dünyada 80’lerde ortaya çıkan yeni kamu işletmeciliği ile birlikte yeni bir reform dalgası yaşanmaya başlamış, Türk Kamu Mali Yönetim Sistemi de bu dönüşümlerden, özellikle Avrupa Birliği uyum süresince önemli ölçüde etkilenmiş ve yeni mali düzenlemeler yürürlüğe girmiştir. Ancak mali yönetim alanındaki reformlar, diğer birçok alanda olduğu gibi demokratik ve teknolojik gelişmeler ile birlikte dinamik dönüşüm ihtiyacını sürdürmektedir. Bu çalışmanın amacı, kamu maliyesi, maliye politikası ve kamu mali yönetimi kavramları çerçevesinde, mali yönetimin taşıdığı anlamı belirginleştirmek ve Türkiye’nin kamu mali yönetim sisteminde, bazı güncel yapısal dönüşüm alanlarını tartışmaktır. Bu çerçevede, çalışmanın ilk bölümünde, kavramsal boyut ele alınacak, ardından kamu mali yönetim sisteminde gerçekleştirilebilecek bazı yapısal dönüşümler tartışılacaktır.

Devamını Gör TÜRKİYE’DE KAMU MALİ YÖNETİM SİSTEMİ YAPISAL DÖNÜŞÜM ALANLARI

ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN HUKUKİ SORUMLULUKLARINDA FARKLILAŞTIRILMIŞ TESELSÜL

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda getirilen düzenleme ile anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı birlikte vermiş olduğu zararlar nedeniyle müteselsil sorumluluk kuralı kaldırılmış yerine her bir üyenin zarara etkisi oranında sorumlu olduğu farklılaştırılmış teselsül kuralı getirilmiştir. Bu çalışmamızda anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin genel sorumluk halleri ve üyelerin sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli olan şartlar ve yönetim kurulu üyelerin birlikte vermiş oldukları zararlar nedeniyle farklılaştırılmış teselsül ilkesi kapsamında alacaklılara karşı dış ilişkideki sorumlulukları ile birbirlerine karşı iç ilişkideki sorumlulukları değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Devamını Gör ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN HUKUKİ SORUMLULUKLARINDA FARKLILAŞTIRILMIŞ TESELSÜL

SIFIR ARAÇ ALIMLARINDA AKSESUAR SATIŞLARININ ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (ÖTV) MATRAHINA DAHİL EDİLMESİ UYGULAMASININ GETİRDİĞİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği’ne uyarınca; ÖTV mükellefleri tarafından yapılan ve taşıtın teslimi veya ilk iktisabında alıcıdan ayrıca alınan aksesuar, boya koruma, kuaför, ek garanti vb. teslim ve hizmetlere ilişkin bedeller özel tüketim vergisi matrahına dâhil edilmekte ve dolayısıyla, araç satış bedeli ile aksesuar bedeli toplamı üzerinden özel tüketim vergisi hesaplanmaktadır. İdare söz konusu düzenleme ile her ne kadar vergi matrahının aşındırılmasını amaçlasa da, idari bir işlem olan Tebliğ düzenlemesi ile getirilen bu uygulama gerek verginin kanuniliği ve hukuki belirlilik ilkelerine gerekse verginin tarafsızlığı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Ne Özel Tüketim Vergisi Kanunu ne de Katma Değer Vergisi Kanunu’nda ÖTV matrahına ilişkin böyle bir hüküm bulunmamaktadır.

Devamını Gör SIFIR ARAÇ ALIMLARINDA AKSESUAR SATIŞLARININ ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (ÖTV) MATRAHINA DAHİL EDİLMESİ UYGULAMASININ GETİRDİĞİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ

BES Mİ YATIRIM FONU MU?

Yüksek enflasyonun hüküm sürdüğü son yıllarda sahip olunan paranın değerinin korunması büyük bir önem arz etmektedir. Böyle bir koruma ancak paranın enflasyon oranından bir nebze daha yüksek getiri sağlayan yatırım araçlarına yatırılması suretiyle sağlanabilmektedir.

Hisse senedi (borsa), kripto para, türev ürünler vb. yüksek riskli ve aktif yönetimi gerektiren yatırım araçlarını tercih etmeyenler için yatırım fonu ve BES (bireysel emeklilik) gibi pasif yönetim kapsamındaki tasarruf ve yatırım araçları seçenek olarak durmaktadır.

Yatırım fonlarının yatırım aracı olmak özelliği ön planda iken BES hem tasarruf hem de yatırım aracı mahiyetinde bulunmaktadır.

Yatırım fonu (Mutual funds) tasarruf sahiplerinden katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla belge sahibi adına oluşturulacak hisse senedi, tahvil, repo, kıymetli madenler, emtia ve mevduat gibi farklı araçlardan oluşan portföyü işletmek amacı ile kurulan mal varlığıdır. Dolayısıyla, yatırım fonu yatırımcısı yatırım fonu almak suretiyle söz konusu araçlara dolaylı yoldan yatırım yapmış olmaktadır. Risk bakımından bakıldığında yatırım fonunun içerisinde birden fazla yatırım aracı ve menkul varlık bulunduğundan profesyonel yönetim ve risk çeşitlendirme yoluyla söz konusu menkul varlıklara dolaylı yatırım yapılması nedeniyle yatırım fonu bu varlıklara doğrudan yatırım yapılmasına nazaran daha az risk taşımaktadır.

Bireysel emeklilik (IRA) ise; sosyal güvenlik sistemi gibi çalışan dönemde belli bir süreyle prim (katkı payı) yatırılması suretiyle belli bir süre sonra getirisiyle birlikte toplanan paranın geri alınması esasına dayanmaktadır. BES’in sosyal güvenlik sisteminden en önemli farkı sosyal güvenlikte havuzda toplanan paradan emeklilik döneminde belli bir formüle göre katılımcılara geri ödeme (emekli aylığı) yapılırken bireysel emeklilikte her bir yatırımcının sisteme yaptığı katkı ve bu katkı tutarının getirisi kadar kendisine geri ödeme yapılmasıdır. BES’deki “bireysel” kelimesi de her bireyin sisteme ne tutarda ödeme yapacağını kendisinin belirlemesi ve sistemden ayrılması halinde yatırdığı tutar ile bu tutarın getirisi kadar ödeme alacağını bilmesidir.  

Her ne kadar bireysel emeklilik sistemi (BES) bir nevi sosyal güvence olarak görülmekse ise de son yıllarda söz konusu sisteme ilişkin artan devlet desteği, bireysel emeklilik fonlarının getiri performansı ve katılımcıların kendi tercihlerine göre bireysel emeklilik fonu seçiminde bulunabilmesi söz konusu sistemin bir yatırım aracı olan yatırım fonu kadar cazip olmasına yol açmaktadır.

Bununla birlikte, sisteme katılım, esneklik, vergilendirme ve devlet desteği açısından söz konusu iki sistem arasında önemli farklar bulunmaktadır.

Devamını Gör BES Mİ YATIRIM FONU MU?

COVİD-19 DÖNEMİNE İLİŞKİN TAHSİL EDİLEN İDARİ PARA CEZALARININ İADESİNE YOL AÇAN ANAYASA MAHKEMESİ KARARININ AF KANUNLARINA ETKİSİ

Covid-19 salgın hastalığı döneminde uygulanan idari para cezası yaptırımlarının kaldırılması için kanuni düzenlemeye gidilerek, 9.11.2022 tarihli Resmi Gazete’ de 7420 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a geçici madde konulmuştur.  Bu düzenlemede kısaca, 11.3.2020 tarihinden itibaren Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmeyeceği, tebliğ edilmiş olanların tahsilinden vazgeçileceği ancak tahsil edilmiş olan idari para cezalarının ise iade edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Yapılan bu kanuni düzenleme, Anayasa Mahkemesine taşınmış ve Yüksek Mahkeme daha önce alışılagelmiş olanın dışında bir karar vererek, tahsil edilmiş olan idari para cezalarının iade edilmeyeceği ibaresinin Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesi ve mülkiyet hakkına aykırı olduğu gerekçesi ile 5.4.2023 tarihli ve 2023/71 karar numaralı kararı ile iptal kararı vermiştir.

Makalemizde, bu kararın 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 4. maddesi açısından sonuçlarının yanı sıra, kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin daha önce yayımlanan ya da bundan sonra yayımlanacak kanuni düzenlemelere etkisine değinilecektir.

Devamını Gör COVİD-19 DÖNEMİNE İLİŞKİN TAHSİL EDİLEN İDARİ PARA CEZALARININ İADESİNE YOL AÇAN ANAYASA MAHKEMESİ KARARININ AF KANUNLARINA ETKİSİ