DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİ

Mali Kılavuz (Tüm Yazıları)

Zeynep YILMAZTÜRK

Muhasebat Başkontrolörü

  1. Giriş

Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, “Zihnen, bedenen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali” olarak tanımlamıştır. Bu nedenle sağlıkla ilgili hizmetler, fiziksel, zihinsel ve sosyal refahı iyileştirmeye ve olası sorunları önlemeye yönelik hizmetleri kapsamaktadır. Sağlık turizmi kısaca, insanların ikamet ettikleri yerden başka bir yere herhangi bir sebeple sağlık hizmeti almak için yaptığı seyahat olarak tanımlanabilir.

Sağlık turizmi, genel anlamda hem turizm hem de sağlık sektörlerine doğrudan katkı sağlamakta olup, günümüzde önemli bir ekonomik ve pazarlama stratejisi haline gelmiştir. Sağlık turizmi, diğer turizm türleri ile karşılaştırıldığında en hızlı büyüyen sektörler arasında yer almaktadır. Sağlık turizmi son yıllarda uluslararası bir pazar olarak güçlü bir büyüme göstermiş, dünya çapında birçok ülke için önemli bir sektöre dönüşmüştür. Ülkeler de bu sektörden daha fazla pay almak amacıyla sağlık turizmine özgü hedefler belirlemekte, politikalar geliştirmektedir.

  • Sağlık Turizminin Gelişimi

Sağlık hizmetlerinin yabancı bir ülkede alınması yeni bir olgu değildir. İnsanlar eski çağlardan beri tedavi amacıyla yurt dışına seyahat etmişlerdir. Geçmişte, gelişmekte olan ülkelerdeki varlıklı kişiler kendi ülkelerinde mevcut olmayan tedaviye ulaşmak için gelişmiş ülkelerdeki büyük sağlık merkezlerine gitmekteydi. Ancak günümüzde birçok ülke tıp alanında gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye geldikleri ve tedavi ücretleri gelişmiş ülkelere oranla daha düşük olduğu için, sağlık turizmi çoğunlukla gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru olmaktadır. Bu durum gelişmekte olan ülkelerin sağlık hizmeti ihracatı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, ülkeler sağlık ihracatından daha büyük pay alabilmek için rekabet stratejileri geliştirmekte ve yatırımlar yapmakta, yasal düzenlemelerinde bu amaçla değişikliklere gitmektedir.  

Sağlık turizmi ve turist sağlığı iki ayrı kavramdır. Sağlık turizminin birincil amacı sağlık hizmeti almak için başka ülkelere seyahat etmek iken, turist sağlığı ise sağlık dışındaki bir nedenle turizm faaliyetinde bulunan turistlerin aldığı sağlık hizmetlerini kapsamaktadır.

Globalleşen dünyada ulaşım imkanları ve iletişim teknolojilerindeki ilerleme, sağlık hizmetlerindeki kalitenin dünyanın birçok yerinde gelişmesi, sağlık finansmanında yaşanan hem bireysel hem bütçe kaynaklı güçlükler, küresel ölçekte sağlık turizmi hareketliliğini ve önemini giderek artırmıştır. Günümüzde sağlık turizmi, aynı zamanda turizm ve sağlık sektörlerini buluşturan, ülkelere gelir ve istihdam alanları yaratan bir sektör haline gelmiştir.

Sağlık turizmi sadece hastanelerde tedavi amacıyla gidilen bir turizm değildir. Sağlıklı yaşam amacıyla yapılan seyahatler sağlık turizmi kapsamında yer almaktadır. Bu anlamda sağlık turizmi dört ana başlıkta gruplandırılabilir:

  •  Medikal (Tıp) Turizm

Medikal turizm, belirli bir hastalığı olan turistlere sağlık kurum ve kuruluşlarında hekimler tarafından yapılan tedavi, ameliyat vb. uygulamalardır. Bu kapsamda göz, diş, ortopedi, kalp ve damar hastalıkları tedavisi ve cerrahisi, organ nakli, estetik cerrahi gibi birçok işlem yer almaktadır. Bu sağlık turizmi türü kamu kurumları, sağlık kuruluşları, oteller, sigorta şirketleri gibi birçok kurumun koordineli çalışmasını gerektiren kapsamlı bir süreçtir. Literatürde bazı çalışmalar sağlık sebebiyle gerçekleştirilen tüm seyahatleri sağlık turizmi ve medikal turizm ile eş anlamlı olarak kullansa da, aktif sağlık hizmeti almak amacıyla gerçekleştirilen seyahatler “medikal turizm” kapsamında değerlendirilmektedir.

  •  Termal ve SPA – Wellness Turizmi

Hastalıklardan korunmak, mevcut hastalıkları gidermek amacıyla termal su kaynaklarında ve spa merkezlerinde yapılan tedavi destekleyici uygulamalardır.

  •  İleri Yaş Turizmi

İleri yaştaki bireylere hem ruhen hem de bedenen iyilik hali sağlamak, bakım ve tedavi hizmeti sunmak amacıyla klinik konukevleri, geriatrik tedavi merkezleri ve bakım evlerinde eğitim almış sertifikalı personel tarafından yapılan uygulamalardır.

  •  Engelli ve Rehabilitasyon Turizmi

Engelli ve rehabilitasyon ihtiyacı olan kişilere bedensel ve ruhsal sağlığın korunması, tedavisi için verilen hizmetleri kapsamaktadır.

Ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik açıdan küreselleşme sağlık turizminin itici gücü olarak ortaya çıkmaktadır.  Başka ülkelerdeki tedavi maliyetlerinin daha düşük olması, bazı tedavilerin ikamet edilen ülkede mevcut olmaması, daha kaliteli sağlık hizmeti almak istenmesi, sağlık sigortası ile ilgili sorunlar, yaşanılan ülkedeki sistemsel zorluklar (tedavi için sıkı uygunluk kriterleri ve uzun bekleme listeleri) gibi birçok neden insanları diğer ülkelerde tedavi aramaya itmektedir. Büyük kapasiteye ve uzmanlık olanaklarına sahip akredite edilmiş dünyaca ünlü hastaneler sağlık turizmi sektörünün büyümesi için bir platform sağlamıştır.

Gelişmiş ülkelerde sosyal güvenlik maliyetlerinin artması, sosyal güvenlik kurumları ve sigorta şirketlerini daha uygun sağlık hizmeti sunan başka ülkelerle paket anlaşma yaparak sağlık hizmetlerini düşük maliyet ile alma yoluna yönlendirmektedir. ABD’de bazı eyaletlerde sigorta şirketleri ve emeklilik fonları Hindistan ve Tayland’daki sağlık kuruluşları ile anlaşma yapmışlardır.

Bilgiye erişebilirlik, kalite konusunda rekabet eden sağlık hizmet sunucularının gelişimi (uluslararası akredite edilmiş hastaneler) de sağlık turizmini etkileyen önemli itici güçlerdendir. Ayrıca yurt içinde yasal olmayan tedaviler (kürtaj, fertilite tedavisi vb.) için de insanlar başka ülkelere yönelmektedir. Ayrıca, tedavi yanında turistik yerleri de gezme isteği bu pazardaki büyümeye katkıda bulunan bir diğer faktördür. Gidilecek sağlık merkezlerinde iletişim kolaylığı, turistleri sağlık turizmi destinasyonu seçmeye çeken diğer önemli bir faktördür. İyi derecede ingilizce konuşan doktorlar, rehberler ve tıbbi personel, yabancıların danışmanlık almasını, tedavi ve diğer süreçleri kolaylaştırdığından bu unsurlar da sağlık turizminde dikkate alınan önemli bir faktördür.

Tedavi amacıyla gidilecek ülkeye seyahat kolaylığı, ülke hakkındaki bilgi ve farkındalık, ülkenin güvenliği, sosyo-kültürel yakınlık (kültür ve dil benzerliği), tedavilerden sonraki iyileşme süreci, paramedikal personelin uygun bakımı, insanların aldıkları tedavileri gizli tutma isteği de sağlık turizminin gelişmesini sağlayan başlıca faktörlerdendir.

Başarılı bir sağlık turizmi için akreditasyon işlemi son derece önemlidir. Uluslararası akreditasyon, akreditasyon kriterlerini koyan ülke ya da kuruluşun standartlarının kalite güvencesi olarak kullanılmasını tanımlamaktadır. Akredite işlemleri her tür sağlık tesisleri için yapılabilmektedir. Bazen ilgili sağlık tesisinin talebi üzerine sadece belirli bölümler de akredite edilebilmektedir. Dünya çapında en çok bilinen ve yaygın olarak kullanılan sağlık akreditasyon sistemi JCI (Joint Commission International) dır. JCI Amerika standartlarında sağlık hizmetinin ulusal ve uluslararası alanda verilmesi için çalışan bağımsız bir özel değerlendirme kuruluşudur.

Sağlık turizmi daha çok ameliyat veya benzer tedaviler amacıyla yapılsa da birçok sağlık hizmetini kapsamaktadır. Bu çerçevede, kozmetik cerrahi, diş tedavisi, kardiyoloji/kalp cerrahisi, ortopedik cerrahi, bariatrik cerrahi, fertilite tedavisi, organ, hücre ve doku nakli, göz ameliyatı gibi birçok sağlık hizmetini sunulabilmektedir.

  • Sağlık Turizmi Piyasası

Sağlık turizmi piyasası dinamik ve değişkendir. Ekonomik iklim, döviz kurları, politik ve siyasi istikrar, seyahat kısıtlamaları, reklam uygulamaları, yenilikçi ve öncü tedavi biçimleri gibi bir dizi faktör sağlık turizmini etkilemektedir. Sağlık turizmi endüstrisi, otel, ulaşım, iletişim, pazarlama gibi birçok sektörlerle bütünleşik halde olduğundan bu sektörlerdeki değişiklikler sağlık turizmi sektörünü de etkilemektedir.

Tüketicilerin dünyanın her yerinden sağlık hizmetleriyle ilgili bilgilere ve reklamlara erişmelerine imkan tanıyan, internet tarafından sağlanan teknolojik platform, sağlık turizminde önemli bir itici güçtür. İnternet tüketicileri sağlık hizmeti sağlayıcısı ve aracısı ile buluşturmaktadır. Sağlık turizminde hastalara aracılık hizmetleri sunan (mevcut hizmetler ve seçenekler hakkında bilgi sağlamak vb.) şirket ve danışmanlıkların sayısında da istikrarlı bir artış olmaktadır.

Sağlık turizminde sağlık hizmeti sunucuları genellikle özel sektörden olmakla beraber bazı kamu sektörlerinden sunucular da yer almaktadır. Nispeten küçük ölçekli olan sağlık sunucularının yanı sıra oldukça büyük sağlık tesisleri de mevcuttur.

Bazı ülkeler, sağlık turizm piyasasında aynı anda hem sağlık turistini gönderen hem de sağlık turistine hizmet veren ülke konumundadır. Gelişmiş ülkeler, yurtdışından gelen elitlere hizmet verirken, aynı zamanda kendi vatandaşları tedavi amacıyla gelişmekte olan ülkelere sağlık turisti olarak seyahat etmeyi tercih edebilmektedir. Örneğin, Birleşik Krallık’taki Harley Caddesi ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Mayo ve Cleveland Klinikleri uluslararası sağlık hizmeti alanında sağlık turisti çekmektedir. Öte yandan, Tayland, Hindistan veya Doğu Avrupa’nın bazı bölgelerinde daha düşük maliyetli tedavilerin ortaya çıkması, gelişmiş ülkelerden düşük maliyetli tedavi arayan bireyleri cezbetmektedir.

Sağlık turizmi dünyanın birçok bölgesinde yaygınlaşmıştır. En çok sağlık turisti gönderen ülkeler Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’dandır. Dünya genelinde sağlık turisti çeken ülkeler Latin Amerika, Doğu Avrupa, Afrika ve Asya dahil tüm kıtalarda yer almaktadır. Sağlık turizminde en çok ilgi çeken ülkelerin başında ise ABD, Hindistan, Küba, Almanya, Türkiye, Meksika, Tayland, Singapur, Güney Kore, Belçika, Macaristan, Malezya gelmektedir. Ülkeler belirli alanlarda uzmanlaşmıştır. Örneğin, Tayland ve Hindistan ortopedik ve kalp cerrahisinde uzmanlaşırken, Doğu Avrupa ülkeleri diş cerrahisi alanında öne çıkmaktadır.

Sağlık hizmeti almak için yurtdışına seyahat etmeye iten nedenler ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Örneğin, Somali, Sudan, Afganistan, Pakistan, Libya, Irak gibi ülkelerde sağlık hizmeti ve personel yetersizliği, ABD’de sağlık hizmetlerinin pahalı olması, Avrupa ülkelerinde sağlık hizmetlerinin pahalı olması ve uzun bekleme süreleri gibi nedenlerle bu ülkelerin başka ülkelere sağlık turisti gönderdikleri görülmektedir. Örneğin, bypass işlemi ABD’de 113.000 ABD doları iken aynı işlem Hindistan’da 10.000 ABD dolarına yapılabilmektedir.

Diaspora sağlık turizmi, hastaların kökeni olduğu ülkelere tedavi amacıyla gitmelerini ifade etmektedir. Örneğin, Almanya’da yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak Türklerin tedavi amacıyla Türkiye’ye, İngiltere’de yaşayan Hindistan kökenli vatandaşların Hindistan’a, ABD de yaşayan Meksikalıların sağlık amacıyla Meksika’ya gitmesi diaspora sağlık turizmine örnektir. Diaspora turizmi sağlık turizminde önemli bir yer tutmaktadır.

Sağlık turizminin küresel olarak son yıllarda büyümesi, sağlık sektörünün genel olarak büyümesini etkilemiştir. Ancak 2020 yılında başlayan COVID-19 salgınının, küresel sağlık krizine, ekonomide bozulmaya, uluslararası seyahatlerde kısıtlamaya neden olması vb. çok boyutlu etkisi nedeniyle, sağlık turizm endüstrisinde önemli bir düşüş yaşanmıştır. COVID-19 salgını döneminde aşı olmak amacıyla Kanada ve Avrupa ülkelerinden varlıklı ve nüfuzlu kişilerin Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmesi etik açıdan eleştirilere neden olan bir sağlık turizmi uygulaması olmuştur.

Sağlık turizmi, diğer bazı sektörleri (sigorta, pazarlama, ulaşım, eğitim, danışmanlık, medikal vs.) de tetikleyerek öncü bir sektör rolü oynamaktadır.  Sağlık turizminin finansal, sosyal, politik, etik, yasal ve yerel endüstri açısından birçok etkisi bulunmaktadır. Sağlık turizmi, ülke ekonomilerine önemli katkılar sağlayan büyük bir pazar olduğundan tüm ülkeler bu pazardan pay alabilmek için yarışa girmişlerdir. Birçok ülke, sağlık turizmi alanında önemli bir ekonomik gelişme potansiyeli görmekte ve sağlık turizmini teşvik etmeye çalışmaktadır.

Sağlık turizmini geliştirmek isteyen ülkeler, kendi sağlık hizmetlerini büyütme veya çok uluslu büyük ortaklıklarla işbirliğine gitmektedir. Uluslararası programlardan akreditasyon alınması, hizmetlerin geliştirilmesi için önemli bir unsurdur. Sağlık turizminde sağlık hizmetlerinin uluslararası alanda kabul görmüş standartlar çerçevesinde verilmesi hizmet kalitesi bakımından çok önemlidir. Bu anlamda akreditasyon ve diğer belgelendirme işlemleri hastalara aldıkları hizmetin kalitesi hakkında güvenilir bilgi sunmaktadır.

Birçok ülke, döviz gelirlerini artırmak için sağlık turistlerine sağlık hizmeti sunmaktadır. Bazı ülkelerde elde edilen bu gelir, doğrudan sağlık sistemine aktarılmaktadır. Örneğin, Singapur’da yetkililer, sağlık turizmi yoluyla elde edilen gelir sayesinde yerli nüfusa daha geniş bir klinik hizmet yelpazesi sunabildiklerini vurgulamaktadır. Hindistan ve Malezya da bu tür argümanları kullanmaktadır. Bu nedenle, bazı ülkeler yerel hastalara daha iyi hizmet verecek tesisler geliştirmek için sağlık turistlerine sağlık hizmeti vermek istemektedir.

Sağlık turistlerine hizmet veren bazı hastaneler daha iyi maaş ve çalışma koşulları sunabildikleri için daha önce ülkelerinden yurtdışına göç etmiş olan sağlık çalışanlarını geri çekerek beyin göçünü tersine çevirmiştir. Öte yandan, sağlık profesyonellerinin halk sağlığı sistemini bırakıp, daha iyi maaş ve iş olanakları sunan sağlık turistlerine hizmet veren hastaneler için çalışmaya başlamasıyla, sağlık turizminin dahili bir beyin göçüne neden olacağına dair endişeler bulunmaktadır. Bu durum, halk sağlığı sisteminin kalitesinin ve doktor-hasta oranının düşmesine yol açabilecektir.

Dünya’da Sağlık Turizmi Faaliyetinin Genel İşleyişi

Kaynak: Dünyada Sağlık Turizmi, SATURK (Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu) Yayını, H. Ömer Tontuş

  • Sağlık Turizminde Etik Sorunlar ve Riskler

Sağlık turizmi beraberinde birtakım etik sorunları da gündeme getirmektedir. Özellikle organ nakli amacıyla yapılan sağlık turizmi, yasadışı ve etik olmayan durumlar yaratabilmektedir. Organ nakli turizmi, hukukun üstünlüğünün olmadığı veya tam olarak uygulanmadığı ülkelerde illegal olarak faaliyet göstermektedir. Örneğin, nakil için yasa dışı organ ve doku alımı Çin, Pakistan, Kolombiya ve Filipinler gibi ülkelerde sistematik olarak belgelenmiştir. Pakistan’daki bazı köylerde, köy sakinlerinin yarısının, başka bir ülkeden zengin insanlara nakil olarak bir böbreklerini sattıkları için yalnızca bir böbreği vardır. 2008 tarihli Organ Kaçakçılığı ve Organ Nakli Turizmi İstanbul Bildirgesinde, etik açıdan sorunlu “nakil turizmi” ile “nakil için seyahat” arasında ayrım yapmakta ve yasadışı organ nakli turizmi için alınabilecek önlemler belirtilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde organ bağışlarını ve nakillerini düzenleyen ve izleyen Birleşik Organ Paylaşımı Ağı (UNOS) ve UNOS Etik Kurulu, organ nakli turizmini kınadığını dile getirmiştir.

Sağlık turizminin yarattığı bir diğer etik sorun da hem nitelik hem de nicelik olarak sağlık profesyonellerinin medikal turistlere hizmet veren sağlık merkezlerinde çalışması nedeniyle yerel halka sunulan sağlık hizmeti kalitesinde bozulma yaşanabilmesidir. Örneğin, Tayland’da 2008’de “Tayland’daki doktorlar yabancılarla o kadar meşgul oldular ki Taylandlı hastalar bakım almakta zorlanıyor” ifadeleri kullanılmıştır.

Sağlık turizmi birçok risk de barındırmaktadır. Bazı ülkeler çok farklı bulaşıcı hastalıkla ilgili epidemiyolojiye sahiptir. Doğal bağışıklığı geliştirmeden hastalıklara maruz kalmak, bazı sağlık turistleri için tehlikeli olabilir. Ameliyat sonrası bakımın kalitesi de hastaneye ve ülkeye bağlı olarak önemli ölçüde değişebilmektedir. Ayrıca ameliyattan hemen sonra uzun mesafeler seyahat etmek komplikasyon riskini artırabilmektedir. Ayrıca, sağlık turistlerini tedavi eden sağlık tesisleri, memnun olmayan hastaların şikayetlerini uygun ve adil bir şekilde ele almak için yeterli şikayet politikasından yoksun olabilir. Sağlık turizmiyle ilgili bir diğer risk de tedavi sonrası anavatanlarına dönüşlerindeki takip sorunu riskidir.

  • Sağlık Turizminin Dünya Ekonomisindeki Yeri

Küresel sağlık turizmi pazarının dünya genelindeki büyüklüğü 2021’de 4,0 milyar ABD doları değerinde gerçekleşmiştir. Koronavirüs pandemisi sağlık turizmini durdurmuş olsa da, pazarın önümüzdeki yıllarda toparlanacağı ve 2032 yılına kadar yaklaşık 75 milyar dolar değere ulaşması beklenmektedir.

TEDAVİ HACMİNE GÖRE EN ÇOK SAĞLIK TURİZMİ ÇEKEN ÜLKELER
1 Tayland8 Kosta Rica
2 Macaristan9 Brezilya
3 Hindistan10 Meksika
4 Singapur11 Güney Kore
5 Malezya12 Kolombiya
6 Filipinler12 Belçika
7 ABD14 Türkiye

Kaynak: Frost&Sullivian

Sağlık Turizminde Tedavi Fiyatları (ABD Doları)
Tedavi  Ülkeler    
 ABDHindistanTaylandSingapurMalezyaMeksikaPolonya
Bypass113.00010.00013.00020.0009.0003.2507.140
Kalp Kapak Değişimi150.0009.50011.00013.0009.00018.0009.520
Anjiyoplasti47.00011.00010.00013.00011.00015.0007.300
Kalça Protezi47.0009.00012.00011.00010.000173.0006.120
Diz Protezi48.0008.50010.00013.0008.00014.6506.375

Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü

  • Türkiye’de Sağlık Turizmi

Ülkemizde 2010 yılından itibaren resmi olarak sağlık turizmi politikaları belirlenmeye başlanmış, kalkınma planlarında sağlık ve medikal turizm ile ilgili çeşitli politikalar geliştirilmiştir. Sağlık turizmi ile ilgili ilk resmi yapılanma Sağlık Bakanlığı bünyesinde sağlık turizmi birimi kurulmasıyla başlamıştır. Sektörler arası entegrasyonun sağlanması için “Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu (SATURK) Başbakanlık Genelgesi ile kurulmuş ve 7 Şubat 2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Yönetmeliği 13 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Uluslararası sağlık hizmetleri alanında Türkiye’de sunulan hizmetlerin tanıtımını yapmak, kamu ve özel sektörün sağlık turizmine yönelik faaliyetlerini desteklemek ve koordine etmek, uluslararası sağlık hizmetlerine ilişkin politika ve stratejiler ile hizmet sunum standartları ve akreditasyon kriterleri konusunda Bakanlığa önerilerde bulunmak üzere Sağlık Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak 04/02/2019 tarihinde USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.) faaliyete geçmiştir.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkemize ve insanlığa hizmet etmek, planlı ve sürdürülebilir kalkınmaya destek sağlamak amacıyla kurulmuştur. Türkiye’nin sağlık bilim ve teknolojileri alanında ileri teknoloji ve inovasyon ihtiyacını karşılamak, dışa bağımlılığı azaltmak, rekabet gücünü artırmak ve sürekli kılmak hedefleri doğrultusunda, kalkınma planı hedefleri ile Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği öncelikleri dikkate alan bir stratejik plan izlenmektedir.

Türkiye’deki sağlık hizmeti maliyetinin birçok ülkeye göre düşük olması, sağlık alanındaki ileri teknoloji, sağlık hizmetlerinin kalitesi, uluslararası akreditasyona sahip sağlık tesisleri, uzman sağlık personeli, coğrafi açıdan birçok kıtaya yakın olması, termal kaynakları, coğrafi ve kültürel zenginliği, ulaşım kolaylığı gibi birçok nedenden dolayı ülkemiz sağlık turistleri için çekici bir destinasyon konumundadır. Sağlık turizmi amacıyla ülkemize gelen turistlerin sayısı her yıl artmaktadır. Ayrıca Türkiye’de kültür turizmi, inanç turizmi, deniz turizmi, doğa turizmi gibi çok çeşitli turizm olanaklarının bulunması tedavi yanında tatil yapma isteğinin de ön plana çıkmasını sağlamakta ve sağlık turistlerinin tercihini olumlu yönde etkilemektedir.  Türkiye’nin genel olarak hizmet sektöründe iyi konumda olması da sağlık turizmine katkı sağlamaktadır.

Türkiye’nin avantajlı iklim koşulları Avrupa ülkelerinden gelen sağlık turistleri için çekici bir faktördür. Ayrıca diaspora turizmi de denilen Avrupa ülkelerinde yasayan Türk vatandaşları ya da Türkiye kökenli hastalar da ülkemizdeki sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyeldir.

Türkiye’deki sağlık turizmi daha çok tıp turizmi (medikal turizm) olarak adlandırılan sağlık tesislerinden tedavi amaçlı yararlanma üzerine odaklıdır. Dünyanın farklı coğrafi bölgeleri sağlık turizmi çeşitlerinden birinde uzmanlaşabilmektedir. Benzer şekilde ülkemizin farklı coğrafi ve kültürel özellikleri dikkate alındığında belli bölgeler farklı sağlık turizminde öne çıkabilecek potansiyele sahiptir.

Ülkemizin termal kaynaklar açısından zenginliği, birçok kıtaya yakınlığı (özellikle yaşlanan nüfusu her yıl artan Avrupa’ya yakınlığı) sağlık turizminin bir dalı olan ileri yaş turizmi için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Türkiye’de sağlık turistlerinin en çok tercih ettiği klinik branşlar sırasıyla; kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz şeklindedir.

Sağlık turizminin ekonomiye önemli katkıları olmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu (SATURK) raporuna göre Türkiye’ye gelen bir hastanın seyahat ve hastane dışı masrafları haricinde sadece tıbbi müdahale için 1.500 ile 100.000 dolar arasında harcama yaptığı belirlenmiştir. Ortalama rakamın 5.000-6000 dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Tedavi dışındaki harcamalar (konaklama, ulaşım, refakatçi vb.) da dikkate alındığında sağlık turizminin ekonomiye olan katkısı daha net bir şekilde görülebilmektedir.

Aşağıdaki grafikte yıllar itibariyle Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı ve bu sağlık turizminden elde edilen gelirler gösterilmiştir. Grafikten görüleceği üzere, 2020 yılında yaşanan Covid 19 küresel salgını sebebiyle sağlık turisti sayısında ve sağlık turizmi gelirinde bir azalma meydana gelmiştir. Ancak 2021 yılında ülkemize gelen sağlık turisti sayısı ve sağlık turizmi gelirinde artış olmuştur.

Kaynak: TÜİK

  • Sonuç

Sağlık turizmi sağlık tesisleri başta olmak üzere, oteller, aracı kurumlar, ulaşım gibi birçok sektörü etkileyen yapısı nedeniyle ekonomilere önemli katma değer yaratmaktadır. Bu nedenle sağlık turizmi ülke ekonomileri için büyüme kaynağı olma gücüne sahiptir. Sağlık turizmi insanların kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşmasını sağlarken, istihdam oranını artırmak suretiyle ekonomileri destekleyen ve hızla büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Bu nedenle sağlık turizmi birçok hükümet tarafından öncelikli sektör olarak değerlendirilmekte, çeşitli hedefler belirlenerek yatırım ve teşviklerle desteklenmektedir.

Türkiye’nin sağlık turizmi sektöründe daha iyi noktalara gelmesi için birçok fırsat mevcuttur. Sağlık turizminin gelişmesinde sağlık tesislerinin kalite ve güven aşılaması çok önemlidir. Bu çerçevede JCI akreditasyonu almış sağlık tesislerinin artırılmasının yanı sıra merkezleri gelişmiş ülkelerde bulunan hastanelerle ortaklıklar da geliştirilebilir.

Diğer yandan, çevre ülkelerde yaşanan siyasal istikrarsızlık ülkemizde sağlık turizminin gelişmesinde bir tehdit unsurudur. Sağlık turizminin yaratabileceği bir risk de kaliteli sağlık personelinin, daha iyi çalışma koşulları sunması nedeniyle sağlık turistlerine hizmet veren tesislerde görev alması nedeniyle yerel halka hizmet veren sağlık kurumlarında gerek nitelik gerek nicelik açısından sağlık personeli sıkıntısı yaşama olasılığıdır. Diğer bir ifadeyle, sağlık turizminin yerel halka sunulan sağlık hizmeti kalitesinde bir bozulmaya yol açmayacak önlem ve politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca, sağlık turizmi gelirlerin önemli bir kısmının ülkenin sağlık alt yapısını geliştirecek alanlarda kullanılması konusunda yasal kota tedbirleri alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Kaynakça

  1. Aslanova, K. (2013). Türkiye’de Sağlık Turizmi ve Sağlık Turizmi Hukuku. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi.
  2. Gürleyen, B.& Çınar, F. (2021). Türkiye’nin Medikal Turizm SWOT Analizi: COVID-19 Örneği. Sağlık ve Sosyal Refah Araştırmaları Dergisi.
  3. Haider, Z. (2017). Debt drives kidney harvesting in Pakistan’s citrus orchards. https://www.reuters.com/article/us-pakistan-trafficking-organs-idUSKCN1BM17K
  4. Hamilton, J. (2007). Medical Tourism Creates Thai Doctor Shortage. https://www.npr.org/templates/story/story.php?storyId=16735157
  5. Head of Canada’s largest pension fund quits after Covid vaccine trip (2021). Financial Times. https://www.ft.com/content/14313783-cd7e-497a-bb92-92bcb94cda91
  6. How global high flyers get vaccinated in the UAE (2021). Financial Times. https://www.ft.com/content/dd2e4aeb-e3df-48f1-b634-89ebf685a92c
  7. Medical tourism: Ethical pitfalls of seeking health care overseas, https://www.reliasmedia.com/articles/107772-medical-tourism-ethical-pitfalls-of-seeking-health-care-overseas
  8. OECD. Medical Tourism: Treatments, Markets and Health System Implications: A scoping review.
  9. Singh, L. (2019). Medical Tourism Motivations: The Driving Force. Journal of Multidisciplinary Academic Tourism.
  10. Şak, N. (2021). Sağlık Turizmi ve Ekonomik Büyümede Asimetrik Etkiler: Türkiye Uygulaması. Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi.
  11. The Declaration of Istanbul on Organ Trafficking and Transplant Tourism (2008).
  12. Tontuş,  H. Ö. Sağlık Turizmi Nedir? SATURK Yayınları.
  13. Tontuş,  H. Ö. Türkiye’nin Sağlık Turizmindeki Önemi. SATURK Yayınları.
  14. Tontuş,  H. Ö. Sağlık Turizminde Türkiye Vizyonu. SATURK Yayınları.
  15. Tontuş,  H. Ö. Dünya’da Sağlık Turizmi. SATURK Yayınları.
  16. Üstün, U.& Uslu, Y.D. (2022). Türkiye’nin Sağlık Turizminde Tercih Edilme Nedenleri Üzerine Bir Çalışma: Medikal Turizm Endeksi. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi.
  17. https://www.ushas.com.tr/
  18. https://www.tuseb.gov.tr/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir