DAMGA VERGİSİ UYGULAMASINDA RESMİ DAİRE

Mustafa İnal (Tüm Yazıları)

Mustafa İnal
Muhasebat Başkontrolörü

1. Giriş

Bu makalede, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu hakkında özet bilgi verildikten sonra aynı kanuna göre resmi daire kavramından ne anlaşılması gerektiği, uygulamada resmi daire kapsamının belirlenmesinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri hususları ile ilgili tespitler yapılacak ve bazı örnek özelgelerin özetleri paylaşılacaktır.

2. Genel Bilgiler

2.1. Damga Vergisi Kanununun Yürürlük Tarihi

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 11.07.1964 tarihli ve 11751 sayılı Resmi Gazete ile yayımlandığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 3 ay sonra yürürlüğe girmiştir.

2.2. Damga Vergisinin Konusu

Damga vergisinin konusunu, kâğıtlar oluştur. 488 sayılı Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar damga vergisine tabidir. Buna karşılık, (1) sayılı tablo dışında kalan kâğıtlar ise damga vergisine tabi değildir. Bir başka anlatımla, anılan kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.

2.3. Damga Vergisi Açısından Kâğıt Terimi

Bu kanundaki kâğıtlar terimi1, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.
488 sayılı Kanun açısından vergilendirilmesi istenen bir kâğıdın, aşağıda belirtilen zorunlu unsurları bünyesinde taşıması gerekir:

  • Yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle düzenlenmiş olması.
  • Herhangi bir hususu ispat veya belli etmesi (Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yürürlükteki mevzuata göre sonuç doğurabilecek nitelikte olması gerekir.).
  • İbraz edilebilecek nitelikte olması (Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise, söz konusu kâğıdın ibraz edilmesi şart olmayıp ibraz edilebilir nitelikte olması damga vergisi açısından yeterlidir.).

2.4. Damga Vergisinin Mükellefi

213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişidir.
488 sayılı Kanuna göre damga vergisinin mükellefi2, kâğıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişiler öder. Yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtların vergisini, Türkiye’de bu kâğıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Ancak bunlardan ticari veya mütedavil kâğıt mahiyetinde bulunanların vergisini, bunları en evvel satan veya kabul veya başka suretle kullanan kişiler öderler.

2.5. Damga Vergisi Kanununa Göre Vergileme Ölçüleri

Damga Vergisi3, nispi veya maktu olarak alınır. Nispi vergide, kâğıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kâğıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kâğıtların mahiyetleri esastır. Belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade eder.

Damga vergisine tabi olan bir kağıdın, nispi oranda vergilendirilebilmesi için, ya kağıda bağlanan işlem bedelinin (kağıdın içerdiği meblağın) kağıtta açıkça belirtilmiş olması, ya da bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer almış bulunması gerekmektedir.4

488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tabloda sayılan bazı kâğıtların vergisi nispi (oran), bazı kâğıtların vergisi ise maktu (sabit bir tutar) olarak alınır.

Nispi vergilendirmeye örnek: Belli parayı ihtiva eden sözleşmelerde, sözleşme bedeli üzerinden Binde 9,48 oranında damga vergisi alınır.
Maktu vergilendirmeye örnek: 2022 yılında verilen yıllık gelir vergisi beyannamesinden 132,30 TL damga vergisi alınır.

2.6. Damga Vergisi Uygulamasında Resmi Daire

Bu Kanunda yazılı resmi daireden maksat5, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köylerdir. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.
488 sayılı Kanun resmi daireyi, resmi daire sayılanlar ve sayılmayanlar diye ikili bir ayrıma tabi tutarak düzenlemiştir:

Resmi Daire Sayılanlar: Genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köylerdir. Kanunda resmi dairelerin tanımı yapılmamıştır. Örneğin; 488 sayılı Kanuna göre resmi daire sayılan genel bütçeli idareler hangileridir? Bu sorunun cevabı için resmi daire olarak belirlenen idarelerin düzenlendiği ilgili mevzuata bakmak gerekir. Şöyle ki, genel ve özel bütçeli idareler için 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa6, il özel idareleri için 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununa, belediyeler için 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa, köyler için 442 sayılı Köy Kanununa, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları için Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Görev, Yetki ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik ile bu yönetmeliğin dayanağını oluşturan mevzuata bakmak gerekir.

Resmi Daire Sayılmayanlar: Resmi daire sayılanlara bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz. Bir başka ifade ile resmi daire sayılanlara bağlı olanlardan resmi daire sayılmayanların aşağıdaki iki şartı bir arada taşıması gerekir:

  1. Bağlı olduğu kurumdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmalıdır.
  2. Bağlı olduğu kurumdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan kurumun/kuruluşun iktisadi işletme olması gerekir.

Bu şartlardan ikisine de sahip olmayan kurum/kuruluş damga vergisi açısından resmi daire sayılır.

3. Gelir İdaresi Başkanlığının Konu İle İlgili Seçilmiş Özelgeleri

696 sayılı KHK Kapsamında İl Özel İdaresi Tarafından Kurulan İl Özel İdaresi Personel Anonim Şirketi İle İl Özel İdaresi Arasında Düzenlenen Sözleşmenin Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Hakkında7: … İl Özel İdaresinden ayrı bir tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine haiz olan şirketinizin Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre resmi daire kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, damga vergisi uygulamasında kişi konumunda olan şirketiniz ile … İl Özel İdaresi arasında düzenlenen personel hizmet alım sözleşmesinin ihtiva ettiği tutar üzerinden nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Mahalli İdare Birlikleri Kanunu Uyarınca Kurulan Sulama Birliğinin Resmi Dairelerle Olan İşlemlerinde Damga Vergisinden Muaf Olup Olmadığı Hakkında8: 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde; “Mahallî idare birliği: Birden fazla mahallî idarenin, yürütmekle görevli oldukları hizmetlerden bazılarını birlikte görmek üzere kendi aralarında kurdukları kamu tüzel kişisini ifade eder.” hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu Kanun kapsamında kurulduğu belirtilen sulama birliğiniz, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire olarak değerlendirilmektedir.

Belediyeye Bağlı Şirketin SGK’ya Verdiği Sigorta Prim Bildirgelerinde ve Vergi Dairesine Verdiği Beyannamelerde Damga Vergisi Muafiyeti9: Belediye Başkanlığından ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine de haiz olduğu anlaşılan şirketinizin, Damga Vergisi Kanunu yönünden resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü Tarafından Vergi Dairesine

Verilecek Olan Vergi Beyannamelerinin Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Hakkında10: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (II) sayılı cetveldeki “Özel Bütçeli Diğer İdareler” arasında yer alan Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi dairedir.

Döner Sermaye İşletmesine Bağlı Tüzel Kişiliği Bulunan Uygulama Otelinin Beyannameleri Üzerinden Damga Vergisi Muafiyeti11: Bağlı olduğu kurumdan ayrı tüzel kişiliği ve iktisadilik vasfı bulunduğu anlaşılan İşletmenizin, damga vergisi uygulamasında resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

ESHOT Genel Müdürlüğünün Mal ve Hizmet Alımlarında Damga Vergisi Kesintisi Hakkında12: Genel Müdürlüğünüzün; 24/7/1943 tarih ve 5464 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4483 sayılı İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyaziyle Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki ve Bu Müessesenin İşletilmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesi ile 14/6/1944 tarih ve 5730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4583 sayılı İzmir Suları Türk Anonim Şirketinin Satın Alınmasına ve Devrine Dair Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri gereğince, bu gibi kuruluşlar için genel bir işletme yasası çıkıncaya kadar mülhak bütçeli bir idare şeklinde yönetilmek üzere İzmir Belediyesine bağlı bir işletme olarak kurulduğu; ancak ilgili kanunlarda öngörülen işletme kanununun çıkmadığı; 4483 ve 4583 sayılı devir kanunlarının 5 inci ve 6 ncı maddeleri ile 1322 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan İzmir Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs ve Tramvay Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Talimatnamenin 11/6/1957 tarih ve 9630 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği; 23/3/1984 tarih ve 18350 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 195 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 9/7/1984 tarih 18453 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile Genel Müdürlüğünüzün Büyükşehir Belediyesine bağlı mülhak bütçeli bir işletme olarak kaldığı ve Genel Müdürlüğünüzün İzmir Büyükşehir Belediyesinden ayrı bir tüzel kişiliği olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı anlaşılmıştır.

İktisadilik vasfına haiz olmakla birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesinden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığı anlaşılan Genel Müdürlüğünüzün, Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre resmi daire olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kalkınma Ajansının SGK Prim Bildirgeleri Nedeniyle Damga Vergisinden Muaf Olup Olmadığı13: 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde, ajansların, tüzel kişiliği haiz ve bu Kanunla düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu; 26 ncı maddesinde, ajansın; alacaklarının tahsili, taşınır ve taşınmaz mallarının alım, satım, kiralama ve devri, mal ve hizmet alımları, proje ve faaliyet desteği kapsamında yapılacak işlemler ve düzenlenecek kâğıtlar ile ilgili olarak damga vergisi, harç ve fondan; yapılacak bağış ve yardımlar nedeniyle veraset ve intikal vergisinden muaf olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Kanunun 26 ncı maddesinde muafiyet hükümlerine yer verilmiş ise de bu muafiyet genel bir damga vergisi muafiyeti olmayıp sadece söz konusu maddenin konusuna giren işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtları kapsamaktadır.

Bu nedenle, kalkınma ajanslarının damga vergisi muafiyeti sadece 5449 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde belirtilen hususlarla sınırlıdır.

Büyükşehir Belediyelerine Bağlı Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Resmi Daire Sayılıp Sayılmadığı14: 2560 sayılı İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin (İSKİ), İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğu; 21 inci maddesinin (a) bendinde, İSKİ’nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu; EK 5 inci maddesinde ise, bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire sayılmayan İSKİ Genel Müdürlüğüne 2560 sayılı Kanunla tanınan damga vergisi ve harç muafiyetinin, yine resmi daire sayılmayan diğer Büyükşehir Belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerine de tatbik edilmesi gerekmektedir.

Şehir Hastanesi Döner Sermayesinin Damga Vergisi Muafiyeti15: 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; ihale ile özel hukuk hükümlerine göre, kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde; Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarınca yapılmasına ihtiyaç duyulan tesislerin, ön proje, ön fizibilite raporu ve belirlenecek temel standartlar çerçevesinde, Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde sözleşmede belirtilen sabit yatırım dönemi hariç otuz yılı geçmemek üzere bağımsız ve sürekli nitelikte üst hakkı tesis edilmek suretiyle yaptırılması, mevcut tesislerin yenilenmesinin sağlanması ve bu projeler için alınacak danışmanlık, araştırma geliştirme hizmetleri ile ileri teknoloji ya da yüksek mali kaynak gerektiren bazı hizmetlerin gördürülmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu hükme bağlanmıştır.

Damga vergisi uygulaması bakımından kanunda tanımı yapılan resmi dairelere bağlı olmakla birlikte ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine birden haiz olan kuruluşlar resmi daire olarak kabul edilmemekte, buna karşılık bu iki özellikten herhangi birisine sahip olmayan kuruluşlar resmi daire olarak değerlendirilmektedir.

Konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı ile yapılan yazışma sonucu alınan …/…/2019 tarihli ve … sayılı cevabi yazının incelenmesinden, şehir hastaneleri ve şehir hastaneleri döner sermaye işletmelerinin Bakanlıklarından ayrı tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Buna göre, genel bütçeli idare olan Sağlık Bakanlığı ve şehir hastanesinden ayrı tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılan Döner Sermaye İşletmenizin, Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire olarak değerlendirilmesi gerekir.

Üniversiteye Bağlı Fakülte İle Diğer Kurum ve Kuruluşlar Arasında Düzenlenen Kâğıtlara İlişkin Damga Vergisi Uygulaması Hakkında16: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli özel bütçeli idarelerin sayıldığı (II) sayılı cetvelin (A) bölümünde Ankara Üniversitesi yer almakta olup, Ankara Üniversitesine bağlı bir birim olan fakültenizin de Damga Vergisi Kanununun 8 inci madde hükmü gereğince resmi daire olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürlüğünün Resmi Daire Sayılıp Sayılmadığı17: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (II) sayılı cetveldeki “Özel Bütçeli Diğer İdareler” arasında yer alan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun taşra birimi olan bölge müdürlüğünüz Damga Vergisi Kanununa göre “resmi daire” tanımına girmektedir.

Adli Tıp Kurumunun Resmi Daire Sayılıp Sayılmadığı18: Adli Tıp Kurumunun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde sayılan genel bütçeli idareler arasında yer alan Adalet Bakanlığına bağlı olduğu, adı geçen bakanlıktan ayrı tüzel kişiliği bulunmadığı dikkate alındığında, Kurumunuzun 488 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

4. Damga Vergisi Uygulamasında Resmi Daire Kapsamının Belirlenmesinde Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada resmi daire kapsamının belirlenmesinde karşılaşılan sorunların birçok nedeni olabilir. Ama bize göre iki neden ön plana çıkmaktadır:

1 – Mevzuat değişikliği: Son yıllarda artan ihtiyaçlar ve kamunun yeniden yapılanması nedeni ile sık sık mevzuat değişikliğine gidilmektedir. Buda uygulayıcılar açısından mevzuat değişikliğinin takibini zorlaştırmaktadır. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları ile ilgili mevzuat değişiklikleri örnek olarak gösterilebilir.

“Buna göre, 703 sayılı KHK ile yapılan değişikliğin yürürlükte kaldığı 9/7/2018 tarihi hariç olmak üzere 1/9/2016 tarihinden itibaren statüleri kamu tüzel kişiliğini haiz özel bütçeli kuruluş olarak belirlenen YİKOB’ların, 9/7/2018 tarihi hariç olmak üzere 1/9/2016 tarihinden itibaren damga vergisi uygulaması bakımından resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.”19 Gelir İdaresi Başkanlığının bu görüşünden sonra 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 53’üncü maddesiyle, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına “il özel idareleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları,” ibaresi eklenmiştir. Söz konusu değişiklikle yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, 26.10.2021 tarihinden itibaren resmi daire kapsamına dahil edilmiştir.

2 – Özelgeler20: 488 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili uygulayıcılar tarafından istenilen görüşler, konunun anlaşılması açısından bazen tereddütlere neden olabilmektedir. Tereddütlere neden olduğu düşünülen örnek özelgelerin özeti aşağıda belirtilmiştir.

“Buna göre, … Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünüzün, bağlı olduğu genel bütçeli idare olan Milli Eğitim Bakanlığından ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması ya da iktisadilik vasfını taşımaması halinde, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre “resmi daire” olarak kabul edilmesi ve Müdürlüğünüz ile resmi daire olan … Devlet Hastanesi arasında ihale konusu iş ile ilgili olarak düzenlenen sözleşme ve ihale kararının, anılan Kanuna ekli (2) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası hükmüne göre damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, iktisadilik vasfı ve aynı zamanda bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığından ayrı tüzel kişiliğinin de bulunması halinde … Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünüz 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesi kapsamında resmi daire sayılmayacağından, resmi daire olan … Devlet Hastanesi arasında ihale konusu iş ile ilgili olarak düzenlenen sözleşmenin anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasına, ihale kararının II/2 fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulması ve verginin kişi olarak Müdürlüğünüz tarafından ödenmesi gerekmektedir.”21

“Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Kurumunuzun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında yer alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından herhangi birini taşımaması halinde, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre resmi daire olarak kabul edilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecek aylık sigorta prim bildirgelerinin damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.”22

“Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında yer alan İçişleri Bakanlığına bağlı taşra teşkilatı olan Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan sosyal tesislerin (polis misafir evi), Emniyet Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması ya da iktisadilik vasfını taşımaması halinde, Damga Vergisi Kanununun 8 inci maddesine göre resmi daire olarak kabul edilerek, vergi dairesine verilecek olan muhtasar beyannamelerin damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.”23

5. Sonuç

488 sayılı Kanunun uygulama açısından kurumların/kuruluşların, resmi daire sayılıp sayılmaması önemli konuların başında gelmektedir. Bunun doğru olarak belirlenmesi, verginin tam ve zamanında tahsil edilmesi, ilgililerin yaptırımla karşılaşmaması açısından önem arz etmektedir.

Damga vergisi uygulamasında resmi daire kapsamının belirlenmesinde karşılaşılan sorunların çözümü, verginin tam ve zamanında tahsil edilmesi, ilgililerin yaptırımla karşılaşmaması için;

  • Resmi daire sayılmayan kurumlar/kuruluşlar, 488 sayılı Kanunda belirtilmelidir. Anılan kanuna (3) sayılı tablo eklenmeli, eklenecek bu tabloda resmi daire sayılmayanlar, 5018 sayılı Kanuna ekli genel ve özel bütçeli idarelerin belirlendiği cetveller gibi belirlenmeli, mevzuat değişikliklerine göre tablo güncellenmelidir.
  • 488 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili uygulayıcılar tarafından istenilen görüşlerin, konunun anlaşılması açısından tereddütlere neden olmamalıdır.

Dipnotlar

1. Madde 1
2. Madde 3
3. Madde 10
4. Danıştay 7. Dairesinin 12.10.2004 tarihli (Esas No: 2001/3798; Karar No: 2004/2405) kararı.
5. Madde 8
6. Genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve bu Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan
kamu idarelerinin bütçesidir. Özel bütçe, bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenen ve bu Kanuna ekli (II) sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir. (Madde 12)
7. 10.07.2019 tarihli ve 84695066-155-E.53727 sayılı Özelge
8. 21.10.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.27.15.01-10-515-24-11 sayılı Özelge
9. 01.11.2019 tarihli ve 25410040-155[2018/4]-14911 sayılı Özelge
10. 21.10.2010 tarihli ve B.07.4.DEF.0.78.10.00-2010-DV-8-10 sayılı Özelge
11. 17.08.2020 tarihli ve 67630374-155[2019]-E.15681 sayılı Özelge
12. 26.02.2019 tarihli ve 66813766-155[8-2018/18]-E.73608 sayılı Özelge
13. 21.01.2020 tarihli ve 97895701-155[2018/189]-E.75409 sayılı Özelge
14. 18.09.2018 tarihli ve 85373914-155[62.01.155]-117686 sayılı Özelge
15. 30.04.2020 tarihli ve 85373914-155[62.01.250]-E.46358 sayılı Özelge
16. 09.08.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.06.17.02-DGM-1306-531 sayılı Özelge
17. 27.04.2010 tarihli ve B.07.1.GİB.4.26.15.01-DMG-62-2-3-10 sayılı Özelge
18. 03.09.2020 tarihli ve 46224355-155.01.05.04-E.3993 sayılı Özelge
19. 23.06.2021 tarihli ve 90792880-155.01.05.04[5629]-194790 sayılı Özelge
20. Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir. Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir. Sirküler ve özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından müteşekkil bir komisyon marifetiyle oluşturulur. Söz konusu komisyonda oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta izahat talebinde bulunulması halinde, komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak şartıyla Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı tarafından da özelgeler verilebilir. Sirküler ve vergi mahremiyetine ilişkin hükümler gözönünde bulundurulmak şartıyla özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca internet ortamında yayımlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle
belirlenir. (Vergi Usul Kanunu Madde 413)
21. 21.12.2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.41.15.01-DV-2011/10-208 sayılı Özelge
22. 20.08.2020 tarihli ve 90792880-155.01.05.04[6280]-E.219125 sayılı Özelge
23. 15.06.2020 tarihli ve 19208162-155[2290204867]-E.3465 sayılı Özelge

Kaynakça

1. Abdullah ŞİMŞEK – Muhsin ALTUN: “Sorulu-Cevaplı Damga Vergisi Uygulaması”, Maliye Postası Yayınları, Ankara Mart 2003
2. Prof. Dr. Ahmet KUMRULU – Prof. Dr. Mualla ÖNCEL – Prof. Dr. Naim ÇAĞAN: “Vergi Hukuku”, Ankara 1997
3. Yılmaz ÖZBALCI: “Damga Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları”, Oluş Yayıncılık Ltd. Şti., Ocak 2001
4. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
5. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, Tebliğleri ve Özelgeleri
6. anayasa.gov.tr
7. danistay.gov.tr
8. gib.gov.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir